Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 25014 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13943 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, izin, fazla mesai ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, ücret ve fazla çalışma alacaklarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı asıl, davacının muhtasar beyannameleri son güne ancak yetiştirdiğini, bu hususta davacıyı uyardığını ve Şubat 2013 döneminde hatanın tekrarı halinde işten çıkartacağını söylediğini, 19.03.2013 günü davacıya beyannamelerin ertesi sabah hazır olmasını ihtar etmesine rağmen hazırlanmadığını görmesi üzerine ay sonu işten çıkartacağını bildirdiğini, davacının ise o sırada telefon görüşmesi yaptıktan sonra büro anahtarını kendisine teslim ederek işten ayrıldığını, davacının kendi isteği ile işten ayrılması sebebi ile kıdem ve ihbar tazminatı ödemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş sözleşmesinin işçi tarafından haksız şekilde feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davacı temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı işçinin iş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği ve feshin haklı olup olmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Somut olayda; davalı işveren işyerinde muhasebe elemanı olarak çalışan davacı işçi, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerken; davalı işveren, davacının muhtasar beyannameleri son güne ancak yetiştirdiğini, bu hususta davacıyı uyardığını ve Şubat 2013 döneminde hatanın tekrarı halinde işten çıkartacağını söylediğini, 19.03.2013 günü davacıya beyannamelerin ertesi sabah hazır olmasını ihtar etmesine rağmen hazırlanmadığını görmesi üzerine ay sonu işten çıkartacağını bildirdiğini, davacının ise o sırada telefon görüşmesi yaptıktan sonra büro anahtarını kendisine teslim ederek işten ayrıldığını savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı bir sebep olmaksızın feshedildiği gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı talepleri reddedilmiştir. Ancak bizzat davalı asılın duruşmadaki beyanı dikkate alındığında; davalının 19.03.2013 tarihinde davacıyı ay sonunda işten çıkartacağını davacıya bildirdiği ve bu bildirimin bir fesih iradesi olduğu sabit olup, davacıya kıdemine göre usulüne uygun ihbar süresi de verilmediğine göre feshin usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. İş sözleşmesinin işverence feshedildiği ve feshin haklı sebebe dayandığı da ispatlanamadığına göre, usulsüz fesih sebebi ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü yerine reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.