Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24966 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20172 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin geçerli sebebe dayanılmaksızın feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, iş sözleşmesinin feshinin geçerli bir sebebe dayanılarak feshedildiğinin ispat edilememesi gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:4857 sayılı İş Kanunu'nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler, sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, hammadde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini imkansız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma imkanlarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesinin 2. fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.Dosya içeriğinden, 01.07.2005 tarihinden itibaren çalışan davacının iş sözleşmesinin davalı şirketçe 02.07.2014 tarihinde reorganizasyon sebebiyle feshedildiği anlaşılmaktadır.Somut olayda, davalı şirketin 2014 yılı değerlendirmesi neticesinde satış ve pazarlama organizasyonunda yeniden yapılandırmaya gidilmesi ve bazı bayi kapatma kararları neticesinde şirket bayilerinde müşteri satış yöneticisi olarak davacının istihdam olanağı kalmadığı gerekçeleriyle işletmesel karara dayanılarak sözleşmenin feshi yoluna gidildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, geçerli sebebin varlığının ispat edilememesi sebebiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece bir işletmeci bilirkişiden davalı işyerinin yeniden yapılandırmaya gidip gitmediği, davacının çalıştığı pozisyonun yeni organizasyon şemasında yer alıp almadığı, internete verilen iş ilanının davacının çıkarıldığı pozisyon için olup olmadığı, davacının işten çıkarılmasının gerçekten şirketin küçülmesi ile ilgili olup olmadığı, yapılan feshin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı konularında rapor alınmadan eksik araştırma ile sonuca gidilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.