Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : İş MahkemesiDAVA : Davacı, yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin 09.11.1979 tarihinden, emekli olduğu 14.10.2011 tarihine kadar davalı yanında çalıştığını, müvekkiline kullandırılmayan yirmibir yıla yakın yıllık izin ücretlerinin ödenmediğini, müvekkilinin aynı zamanda ... Sendikası üyesi olduğunu ileri sürerek yıllık izin ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.Somut olayda, mahkemece, davacının işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre toplam sekizyüzoniki gün yıllık izne hak kazandığı, davacıya kullandırılmayan yıllık izin süresinin yüzdoksanaltı gün olduğu kabul edilerek alacağın hesaplandığı bilirkişi raporuna itibarla davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Dosya içeriğinden, davacının sendika üyesi olduğu tarih ve işyerinde hangi tarihten itibaren toplu iş sözleşmesi imzalandığı anlaşılamamaktadır. Bu itibarla, mahkemece, öncelikle davacının çalışma süresi itibariyle işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmeleri dosya kapsamına eksiksiz olarak dahil edilmeli, davacının sendika üyesi olduğu ve toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başladığı tarih duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, bundan sonra davacının hak kazandığı ve kullandırılmayan yıllık izin süresi tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Anılan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.