MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, 01.01.2007-12.08.2010 tarihleri arasında davalıya ait ... Devlet Hastanesi bünyesinde, taşeron firmalara bağlı olarak çalıştığını, iş sözleşmesini emeklilik sebebi ile feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatının tahsilini istemiştir.Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında iş sözleşmesi bulunmadığı, davacının ... ile Hizmet Alım Sözleşmesi imzalayan taşeron firmaların elemanı olduğunu, davanın husumet sebebi ile reddi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, taşeron firmalar ile davalı ... arasında alt işveren -asıl işveren ilişkisinin mevcut olduğu, davacının emekli olarak işten ayrıldığı, hak kazandığı kıdem tazminatının kendisine ödenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı taraf temyiz etmiştir. İş sözleşmesinin işçi tarafından yaşlılık aylığı tahsisi amacıyla feshedilip feshedilmediği ve buna göre kıdem hakkının doğup doğmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur 4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesinin birinci fıkrasının dördüncü bendinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması halinde, kıdem tazminatına hak kazanılabileceği hükme bağlanmıştır. O halde anılan hüküm uyarınca, fesih bildiriminde bulunulabilmesi için işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik, malullük ya da toptan ödemeye hak kazanmış olması şarttır. Bundan başka işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa bahsi geçen işlemler için başvurması ve bu yöndeki yazıyı işverene bildirmesi gerekir. Böylece işçinin yaşlılık, emeklilik, mamullük ve toptan ödeme yönlerinden bağlı bulunduğu mevzuata göre hak kazanıp kazanmadığı denetlenmiş olur. Somut olayda, davacı işçinin, bağlı bulunduğu Sosyal Güvenlik Kurumuna emeklilik işlemleri için başvuruda bulunup bulunmadığı ve ilgili kurum tarafından emekliliğe hak kazandığına ilişkin belge düzenlenip düzenlenmediği araştırılmamıştır . Ayrıca, ... kayıtlarının incelenmesinde, 01.01.2007-10.01.2009 tarihleri arasında, 1038391 sicil sayılı işyerinden davacının çalışma kaydının bildirildiği görülmektedir. 1038391 sicil sayılı işyerinin hangi işverene ait olduğu ve anılan dönemde bu işveren ile davalı ... arasında hizmet alım sözleşmesi bulunup bulunmadığı da belirlenmemiştir. Mahkemece, davacının emeklilik talebi ile ...na başvuruda bulunup bulunmadığı, davacıya yaşlılık aylığı bağlanıp bağlanmadığı ve uyuşmazlık konusu 01.01.2007-10.01.2009 tarihleri arasındaki dönemde, davalı ile Hizmet Alım Sözleşmesi imzalamış olan işverene bağlı olarak çalışıp çalışmadığı kurum kayıtları celp edilerek belirlenmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Eksik incelemeye davalı karar verilmesi hatalı olup bu hususu bozmayı gerektirmiştir . Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, 22.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.