MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ücreti, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, aşçı olarak davalı işyerinde 07.00-07.00 saatleri arası haftanın yedi günü çalıştığını, ücretlerinin ödenmediğini ve izinlerinin kullandırılmadığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile izin, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının tahsilini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının istifa ettiğini kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın davalı tarafından sona erdirildiği, diğer taleplerine ilişkin alacakları da olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacının fazla çalışma ve hafta tatil alacağının hesap yöntemi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda hem çalışılan hafta tatili için alacağa hükmedilmesi hem de çalışılan hafta tatillerindeki sürenin fazla çalışma alacağı hesabına dahil edilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda, aynı çalışmanın mükerrer şekilde davalı işveren aleyhine hüküm altına alınması usul ve kanuna aykırıdır. Mahkemece ek rapor aldırılarak davacının fazla çalışma alacağı altı gün üzerinden hesaplanmalı pazar günleri için 7.5 saati aşan çalışmaları fazla çalışma olarak dikkate alınmalıdır.Öte yandan davalı vekilinin itirazları doğrultusunda banka kayıtları ile 2008 yılı bordrolarının uyumlu olup olmadığı değerlendirilmeli, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.3-Dosya içeriğine göre; bilirkişi tarafından bazı işçilik alacaklarından gelir vergisi ve damga vergisi kesintileri yapılmış ise de, sigorta primi, işsizlik sigortası primi kesilmesi gereken alacaklar bakımından sözü edilen kesintilerin yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkeme kararında da bu kesintilerle ilgili bir açıklamaya yer verilmemiştir. Karar bu yönüyle davalı işverenin mükerrer sorumluluğuna yol açabilecek niteliktedir. Gerekirse, bilirkişiden ek hesap raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmelidir.Belirtilen sebeplerden ötürü verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.