Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24338 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13922 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, yıllık izin, aylık ücret, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkili işçinin kıdem tazminatı, aylık ücret, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Somut olayda, mahkemece çalışma süresine yönelik uyuşmazlığın çözümünde, yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir. Öncelikle, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 30.12.2000 keşide tarihli hamiline düzenlenmiş çek sureti ile 30.11.1999, 02.12.1999, 01.12.1999 ve 03.01.2000 tarihli banka dekontlarının davalı işverenle ilgisinin bulunup bulunmadığı hakkında araştırma yapılmaması hatalıdır. Davacı vekili, söz konusu belgelerin, davacı işçinin işyerinde çalışmasının devam ettiği tarihlerde işveren adına kabul ettiği ödemelere ilişkin olduğunu iddia etmektedir. Söz konusu iddia karşısında, 30.12.2000 tarihli hamiline düzenlenmiş çekin keşidecisine ve çekin arka yüzünde yer alan ciranta şirketlere yazı yazılarak, söz konusu çekin davalı şirketle ilgisinin bulunup bulunmadığı sorulmalıdır. 30.11.1999, 02.12.1999, 01.12.1999 ve 03.01.2000 tarihli banka dekontlarını düzenleyen ilgili banka şubelerine yazı yazılarak dekontlarda numarası belirtilen çeklerin davalı şirketle bir ilgisinin bulunup bulunmadığı hakkında bilgi istenilmelidir.Diğer taraftan, mahkemece davacı tanığı ...'nın bordro tanığı olup olmadığının araştırılmaması ve beyanlarının değerlendirilmemesi de hatalıdır. Anılan sebeple, davacı tanığının hizmet döküm cetveli ve uyuşmazlığa konu tarihlerde çalışmasının kayıtlı olduğu işyerlerinin tescil bilgileri ....ndan celp edilerek incelenmeli, davacının çalışma süresi hakkında bilgi sahibi olmasının mümkün olup olmadığı denetlenerek beyanları değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. 3-Eldeki dava, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlükte olduğu tarihte açılmıştır. Davalı vekili, davaya cevap dilekçesinde veya ilk celsede zamanaşımı itirazında bulunmamış, 06.06.2013 tarihli dilekçesinde ilk defa davaya karşı zamanaşımı savunmasını ileri sürmüştür. Bu halde, süresinde ileri sürülmediği açık olan davaya karşı zamanaşımı savunmasının nazara alınarak sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.Diğer taraftan, ıslaha karşı zamanaşımı savunması süresinde ise de, mahkemece, fazla çalışma ücreti alacağında dava dilekçesinde talep edilen 2.000,00 TL'lik tutarın ıslaha karşı zamanaşımı savunmasından etkilenmediğinin gözardı edilmesi hatalıdır.Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.