Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24268 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14224 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, tefhim tarihinden itibaren 8 günlük yasal temyiz süresi geçtikten sonra temyiz dilekçesi verildiğinden bahisle davalının temyiz talebinin reddine dair 24.01.2014 tarihli ek karar verilmiştir. Temyiz isteminin reddine ilişkin verilen bu ek karar davalı tarafça süresi içerisinde temyiz edilmiştir.Davalı tarafa yapılan gerekçeli karar tebligatının usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin yerinde olmayan 24.01.2014 ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili müvekkilinin, davalıya ait iş yerinde 26.05.2000- 30.09.2008 tarihleri arasında çalıştığını, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı ve geçerli bir sebep olmaksızın feshedildiğini, müvekkilinin 2008 yılına ait bir aylık ücretinin ödenmediğini, yıllık izin ücreti, fazla çalışma, genel tatil ücretlerinin de ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla, istemlerin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafından her hangi bir yazılı cevap ve delil sunulmamış, davalı duruşmalara katılmamış, kendisini bir vekil ile temsil ettirmemiştir.Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı davalı temyiz etmiştir.7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat Yönetmeliği’nin 21. maddesinde ise, tüzel kişi adına, tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması gerektiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır.7201 sayılı Kanunun 13. maddesine göre yapılan tebligatlarda, hükmi şahıs yetkilisinin bulunmadığının belirtilmesi yeterli olup, ayrıca bulunmama sebebinin şerh edilmesi zorunlu olmadığı gibi, yönetmeliğin başlıklı 29. maddesinin uygulanması da gerekmemektedir.Somut olayda, tebliğ evrakında bu yerin kapalı olduğu belirtildiğine göre ve tebligat adresinin de davalının ticaret sicilinde kayıtlı adresi olmaması karşısında davalı tarafa yapılan tebliğ işlemleri geçersiz olup davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmadan sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.