MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, ... tarafından, davalı sendikanın müvekkiline ait işyeri/işletmede yetkili olduğu yönünde yapılan tespitin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, asıl ve birleşen davada, ... tarafından, ....nın, müvekkiline ait İstanbul ve .... adreslerinde bulunan işletmede gerekli çoğunluğu sağladığının tespit edildiğini, müvekkilinin tek ve münhasır işinin patatesin işlenmesi olduğunu, üretim biriminin .... adresinde yer alan işyeri olduğunu, İstanbul adresinde yer alan işyerinde işçi istihdam edilmediğini, tek bir üretim ünitesinin ve iş organizasyonunun mevcut olduğunu, çoğunluk incelemesinin de işletme toplu iş sözleşmesi değil, işyeri toplu iş sözleşmesi esasına göre yapılması gerektiğini, ayrıca onbeş işçinin de daha önce yine gıda işkolunda faaliyet gösteren işyerlerinde çalıştığı için bir başka sendika üyeliğinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini ileri sürerek 07.08.2014 tarihli yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, asıl davanın, altı günlük dava süresi geçtiği gerekçesiyle reddine, birleşen davanın ise hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davacı temyiz etmiştir.Gerekçe:Asıl ve birleşen dava, ... tarafından yapılan olumlu yetki tespitinin iptali istemine ilişkindir.6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 42. maddesi gereğince, toplu iş sözleşmesi yapabilme niteliğine sahip yetkili sendika, 6356 sayılı Kanun'un 41. maddesinde ifade edilen ilkeler doğrultusunda, ... tarafından tespit edilecektir.6356 sayılı Kanun'un 42. maddesinin ikinci fıkrasına göre “Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.”Aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre ise “İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.” Aynı Kanun'un 43. maddesinin birinci fıkrasında ise, kendilerine tespit yazısı gönderilen işçi veya işveren sendikası ile sendika üyesi olmayan işverenin, bakanlık tarafından yapılan tespite itiraz edebilecekleri hususu düzenlenmiştir. Maddeye göre itiraz süresi, olumlu yahut olumsuz tespitin tebliğinden itibaren altı iş günüdür.6356 sayılı Kanun'da iş günü kavramı tanımlanmamış olmakla birlikte, belirtilen sürenin hesabında çalışılmayan günlerin nazara alınmaması gerekmektedir. Çalışılmayan günlerin belirlenmesi yönünden ise, tespite itirazın mahkemeye yapılacak olması ve öncesinde de itiraz dilekçesinin görevli makama kayıt ettirilmesi zorunluluğunun bulunması hususları nazara alındığında, mahkemeler ile çalışma ve iş kurumu il müdürlüklerinin çalışma günlerinin gözetilmesi gerektiği ve bu suretle altı iş günlük sürenin hesaplanması gerektiği açıktır.657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 99. maddesine göre, Cumartesi ve Pazar günlerinin hafta tatili olması sebebiyle, iş günü olarak sayılamayacakları tartışmasızdır. Ayrıca, 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun'un 2/1-D maddesi gereğince, ulusal, resmi ve dini bayram günleri ile yılbaşı günü ve 1 Mayıs günü, resmi daire ve kuruluşlarda tatil yapılması sebebiyle, 2429 sayılı Kanun'un 2. maddesinde belirtilen tatil günleri de altı iş günlük sürenin belirlenmesinde nazara alınamazlar.Bu genel açıklamalar ışığında asıl ve birleşen davayı değerlendirmek gerekirse;1-Asıl dava yönünden;Somut olayda, ... tarafından yapılan olumlu yetki tespiti, davacıya 02.09.2014 tarihinde tebliğ edilmiş ve davacı tarafından, asıl dava, altı iş günlük kanuni süre içerisinde olmak üzere 09.09.2014 tarihinde, itiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirilerek usulüne uygun olarak dava açılmıştır. Şu halde, mahkemece, asıl dava yönünden işin esasının incelenmesi gerekirken, davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle reddi isabetsiz olup, asıl dava yönünden kararın bozulması gerekmiştir.2-Birleşen dava yönünden;Dava şartları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesinde sayılmıştır. Maddenin (ı) bendine göre “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması” hususu dava şartları arasındadır.Somut olayda, davacı tarafından asıl dava açıldıktan sonra, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan birleşen dava açılmıştır. Bu cümleden olarak, mahkemece, birleşen davanın derdestlik sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın düzeltilmiş ve değiştirilmiş bu gerekçe ile onanması gerekmiştir.Sonuç:1-Birleşen dava yönünden, temyiz olunan kararın, yukarıda belirtilen düzeltilmiş ve değiştirilmiş gerekçe ile ONANMASINA,2-Asıl dava yönünden, temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.