Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2414 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 28330 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi AVUKAT ... 2-... AVUKAT ...DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı ve fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 03.02.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat ... ile karşı taraf adına...adına ... ve... adına Avukat.... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, ihbar ve kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti alacağı istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davacı temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. ./.. -2-Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Davacının davaya konu dönemde davalılara ait işyerlerinde çeşitli kademelerde çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacının bağlı olarak çalıştığı yöneticinin bulunması ve son aldığı ücret miktarı dikkate alındığında üst düzey yönetici olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Davacıyla aynı konumda çalışan işçilerin açtıkları emsal davalarda fazla çalışma yaptıkları belirlenmiştir. Nitekim, davacı ile aynı konumda çalışan işçilerin açtıkları davalarda fazla çalışma ücreti istekleri kabul edilenler Dairemizce ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nce onanmış, red edilenler ise bozulmuştur. Davacı işçinin mesaisini kendisi belirleyen işyerindeki en üst düzey konumunda çalışan olmadığı anlaşılmakla, fazla çalışma ücretine hak kazandığı kabul edilmelidir. Marketler zinciri şeklinde faaliyet göstermekte olan işverene ait farklı işyerlerinde, çalışma düzeninin işveren tarafından aynı şekilde belirlendiği görülmektedir. Bu durumda, davacının zamanaşımına uğrayan dönem dışındaki tüm çalışma süresine ilişkin emsal dosyalarda belirlenen çalışma düzeni de dikkate alınarak değerlendirilmelidir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgu dikkate alınmadan, yazılı şekilde fazla çalışma ücreti alacağının reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.