Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 232 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 29534 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, tasarrufu teşvik ve nema alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı belediyede işçi olarak çalıştığını, davalı işveren tarafından tasarruf teşvik kesintisinin, nemasının, işveren ve devlet katkısının geç ödendiğini beyan ederek, faiz alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı belediye vekili cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, tasarruf teşvik kesintisi, katkı payı ve nema alacaklarından sorumluluğun Hazine Müsteşarlığı'na ait olduğu gerekçesiyle husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dava, tasarrufu teşvik kesintisi ve katkı paylarının 3417 ve 4853 sayıl?? Yasalar gereğince ilgili banka hesabına yatırılmaması nedeniyle tasarrufu teşvik ve nema alacağının davalı belediyeden tahsiline karar verilmesi isteğine ilişkindir.Resmi Gazete'nin 14.10.2011 gün ve 28084 mükerrer sayısında yayımlanan Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 20.12.2010 tarih ve 156-328 sayılı kararında da belirtildiği üzere, tasarrufu teşvik kesintilerinin ilgililerin iradeleri dışında, idarenin kamu gücü kullanılarak yapılması, konunun kamu hukuku alanına ilişkin olması gözetildiğinde, tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nemaların tahsili istemiyle anılan idarelere karşı açılan davaların görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevlidir. Görev hususu dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen dikkate alınmalıdır. Bu durumda, yargı yolu nedeni ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulmuş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.