MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık izin ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Davacı, iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, taraflar süresinde temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "taleple bağlılık ilkesi" başlığını taşıyan 26. maddesinde "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu maddeye göre, hakimin taraflar??n talep sonuçları ile bağlı olduğu, talep edilenden fazla veya başka bir şeye hükmedemeyeceği açıkça belirtilmiştir. Somut olayda, davacının talebi eksik ödenen ve ödenmeyen son ay ücreti olmasına rağmen, mahkemece bu talebin ödenmeyen son ay ücreti olarak değerlendirilmesi ile sonuca gidilmesi hatalıdır. Hal böyle olunca, davacının talebi doğrultusunda ödenmeyen son ay ücreti ve önceki aylara ilişkin ödenmeyen ücret alacağı olup olmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.3-Ayrıca, davalı vekilinin davacının ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı def'inde bulunmasına rağmen mahkemece zamanaşımı def'i değerlendirilmeksizin sonuca gidilmiştir. Dolayısıyla ıslah tarihine göre zamanaşımına uğrayan alacakların belirlenmesi yönünden bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.