MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 14. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 26/04/2013NUMARASI : 2009/1581-2013/508Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti,yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, haksız davanın reddini karar verilmesini istemiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 225. maddesine göre yeminin konusunu davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalar olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 226. maddesi uyarınca tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği vakıalar, bir işlemin geçerliliği için, kanunen iki tarafın irade açıklamalarının yeterli görülmediği hâller, yemin edecek kimsenin namus ve onurunu etkileyecek veya onu ceza soruşturması ya da kovuşturması ile karşı karşıya bırakacak vakıalar yeminin konusu olamayacağı açıklanmıştır.Davalı tarafça sunulan yemin teklifinde davacının kendi rızası ile işten ayrılıp ayrılmadığı ve günlük mesai saatlerini kendisinin düzenleyip düzenlemediği hususunun yeminin konusunu oluşturduğu ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 226. maddesi kapsamı dışında kalmasına rağmen bu hususlarda yemin ettirilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 233. maddesi uyarınca;a)Yemin, mahkeme huzurunda eda olunur.b)Hâkim, yeminin icrasından önce yemin edecek kimseye, hangi konuda yemin edeceğini açıklar, yeminin anlam ve önemini anlatır ve yalan yere yemin etmesi hâlinde cezalandırılacağı hususunda dikkatini çeker.c)Yemin edecek kimse, yemin konusunun yeterli açıklıkta olmadığını ileri sürerse; hâkim, karşı tarafın görüşünü aldıktan sonra derhâl bu konuda kararını verir. d)Sonra "Size sorulan sorular hakkında, gerçeğe uygun cevap vereceğinize ve hiçbir şey saklamayacağınıza namusunuz, şerefiniz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin eder misiniz?" diye sorar. O kimse de "Bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum." demekle yemin eda edilmiş sayılır.e)Yemin eda edilirken, hâkim de dâhil olmak üzere hazır bulunan herkes ayağa kalkacağı belirtilerek yeminin şekli anlatılmıştır.6100 sayılı Kanun'un 238. maddesi uyarınca yemin tutanağı düzenlenir. Hâkim, yemin eden kimsenin beyanını dinleyip tutanağa geçirir ve yazılanları yüksek sesle huzurunda okur; beyanında ısrar edip etmediğini sorar ve verilen cevabı tutanağa kaydeder.Yemin, davadaki bir olayın ispatı için tarafın teklif ettiği bir doğrulatma beyanıdır. Yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekilmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Yemin teklif edilen kimse yemini eda etmeye hazır olduğunu bildirdikten sonra diğer taraf teklifinden vazgeçerek başka bir delile dayanamaz ve yeni bir delil gösteremez. Yemin mahkeme huzurunda eda olunur ve yemin eda edilirken hakim dahil hazır bulunan herkes ayağa kalkar. Hakim, yeminin icrasından önce yemin edecek kimseye hangi konuda yemin edeceğini açıklar,yeminin anlam ve önemini anlatır, yalan yere yemin etmesi halinde cezalandırılacağı hususunda dikkatini çeker.Hakim yemin edecek kimseye,"size sorulan sorular hakkında, gerçeğe uygun cevap vereceğinize ve hiçbir şey saklamayacağınıza namusunuz,şerefiniz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin eder misiniz?" diye sorar. Yemin edecek kimse "Bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum." şeklinde beyanda bulunduğu takdirde yemin eda edilmiş olur. Yemin şekli yöreye, taraflara, örf ve adete göre değiştirilemez.Hâkim, yemin eden kimsenin beyanını dinleyip tutanağa geçirir ve yazılanları yüksek sesle huzurunda okur; beyanında ısrar edip etmediğini sorar ve verilen cevabı tutanağa kaydeder. Yemin eden sebat ettiğini bildirirse yemin metni kendisine imzalattırılır ve yemin işlemi tamamlanmış olur. Sebat etmediğini bildirirse yalan yere yemin etme suçu oluşmaz.Somut olayda; mahkeme 17.04.2013 tarihli celsede davacı asile yemin eda ettirilerek dinlenmiştir. Davacı asil yemin edeceği hususda dinlenmeden önce değil dinlendikten sonra yemin eda ettirilmiştir. Mahkemece yemin merasiminin şekil şartlarına uygun yapılmaması hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.