MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı ve davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini, hak kazandığı fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalılar, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin işçinin istifası ile sona erdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davacı ve davalılar vekilleri temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında, iş ilişkisinin işçinin istifası ile sona erip ermediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı, karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren, bozucu yenilik doğuran bir haktır.İşçinin istifa dilekçesindeki iradesinin fesada uğratılması da sıkça karşılaşılan bir durumdur. İşverenin tazminatların derhal ödeneceği sözünü vermek ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyması halinde, gerçek bir istifa iradesinden söz edilemez. Bu halde feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilmelidir. Somut olayda, davacı el yazısı ile düzenlediği 13.05.2012 tarihli istifa dilekçesinde kendi isteği ile işten ayrıldığını belirtmiştir. Dosya içeriğine göre davacı istifa dilekçesinin baskı altında alındığını, iradesinin sakatlandığını yeterli ve inandırıcı delillerle kanıtlayamamıştır. Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, kıdem ve ihbar tazminatları isteminin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.3-Davacı el yazısı ile düzenlediği 13.05.2012 tarihli istifa dilekçesinde, yıllık izin haklarını kullandığını beyan etmiş ve bu belgenin sahteliğini iddia ve ispat edememiştir. El yazısı ile düzenlenen söz konusu belgede davacı yıllık izinlerini kullandığını bildirdiğinden yıllık izin ücreti talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.