MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, asgari geçim indirimi ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine, karşı davacı ise ihbar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, asıl davayı kabul etmiş, karşı davayı ise reddetmiştir.Hüküm süresi içinde davacı ve davalı ... avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, davacının davalılara ait ... Kafe isimli işyerinde Aralık 2008 tarihinde garson olarak çalışmaya başladığını, yevmiyesinin günlük 20,00 TL olduğunu, ayrıca günlük 25,00 TL bahşiş geliri elde ettiğini, kuruma asgari ücret üzerinden bildirimde bulunulduğunu, haftanın altı günü 10:00-22:00 saatleri arasında çalıştığını, fazla mesai ücretlerinin ve asgari geçim indirimlerinin ödenmediğini, iş sözleşmesini bu sebeplerle haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının faizleriyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.Davalı ... vekili, husumet itirazı ve takas mahsup definde bulunarak, iş sözleşmesinin istifa ile sona erdiğini, tazminata hak kazanmadığını belirterek, davanın reddi ile ihbar tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.Diğer davalı, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davacının, davalılara ait işyerinde 15.12.2008-06.06.2011 tarihleri arasında iki yıl beş ay yirmiiki gün çalıştığı, net ücretinin 520,00 TL olduğu, bahşiş gelirleri ve yemek yardımları ile birlikte giydirilmiş brüt ücretinin 1.539,52 TL olduğu, iş sözleşmesini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmemesi sebebiyle haklı sebeple feshettiği, kıdem tazminatına hak kazandığı, fazla çalışma yaptığı, dini bayramların birinci günü çalışmadığı, diğer tatillerde çalıştığı, asgari geçim indirimi ücretinin ödendiği gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.Kararı kanuni süresi içinde davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, ulusal bayram genel tatillerde çalışıp çalışmadığı ve fazla çalışma ücretinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Fazla çalışma yaptığını ve ulusal bayram genel tatillerde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışma ile ulusal bayram genel tatillerde çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Somut olayda, mahkemece, davacı ve tanıklarının beyanlarına göre, davacının, haftada altı gün, 10:00-24:00 veya 12:00-02:00 saatleri arasında günlük ondört saat çalıştığı, yargıtay kararlarına göre günlük üç saat fazla çalışma yaptığı, ücretinin işveren tarafından ödenen ücret ve bahşiş geliri olmak üzere iki kısımdan oluştuğu, fazla çalışma süresi içerisinde bahşiş gelirini elde ettiği, işverence asıl ücretin % 150 zamlı olarak, bahşiş gelirinin ise % 50 zam kısmı ödeneceği kabul edilmiş ise de, dosyaya sunulan ücret bordrolarının bir kısmında fazla çalışma veya ulusal bayram genel tatil ücreti tahakkuku yapıldığı, davacının bordrolardaki imzasına itiraz ettiği ortadadır. Ekim, Kasım 2009, Nisan, Eylül 2010 ve Ocak 2011 ayı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti tahakkuku yapıldığı, 08.02.2012 tarihli cevaba cevap dilekçesinde bir kısım bordrolardaki imzaların kendisine ait olduğunu bir kısmındaki imzaların ise kendisine ait olmadığını beyan ettiği anlaşılmış olup, fazla çalışma ücreti tahakkuku bulunan aylara ait bordrolardaki imzaların davacının kabulünde bulunanlar dışlanarak, diğerleri yönünden ise imza araştırması yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.Ayrıca, fazla çalışma ücreti saat ücretinin % 150 zamlı miktarına söre değil sadece % 50 zam nispetine söre hesaplanması gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Öte yandan, Mayıs, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım 2010 ve Nisan, Mayıs 2011 ayı ücret bordrolarında ulusal bayram genel tatil ücreti tahakkuku yapılmıştır. Davacı, 08.02.2012 tarihli cevaba cevap dilekçesinde bir kısım bordrolardaki imzaların kendisine ait olduğunu bir kısmındaki imzaların ise kendisine ait olmadığını beyan etmiştir. Ulusal bayram genel tatil ücreti tahakkuku bulunan aylara ait bordrolardaki imzaların davacının kabulünde bulunanlar dışlanarak, diğerleri yönünden ise imza araştırması yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.