Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2235 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 16160 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ : Batman İş MahkemesiTARİHİ : 29/09/2011NUMARASI : 2009/1058-2011/742Davacı, davalı belediyede işçi olarak çalıştığını, davalı işveren tarafından tasarruf teşvik kesintisinin, nemasının, işveren ve devlet katkısının ödenmediğini beyan ederek, tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı Belediye vekili cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalı belediyece tasarrufu teşfik kesintilerinin davacı adına Ziraat Bankasına hesap açılarak buraya yatırılmadığı, davalı belediye ile SGK arasında 5393 sayılı Kanun'un 5. maddesi kapsamında tasarrufu teşvik ve nema alacaklarının tahsili konusunda bir uzlaşma olmadığı, davalı belediyece tasarrufu teşvik kesintilerine ilişkin SGK'na bir ödeme bulunmadığı gerekçesiyle söz konusu alacaktan davalı Batman Belediye Başkanlığının sorumlu olduğu kabul edilerek onun yönünden davanın kabulüne Hazine Müsteşarlığı yönünden ise davanın husumetten reddine karar verilmiştir.Hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Dava, tasarrufu teşvik kesintisi ve katkı paylarının 3417 ve 4853 sayılı Yasalar gereğince ilgili banka hesabına yatırılmaması nedeniyle tasarrufu teşvik ve nema alacağının davalı belediyeden tahsiline karar verilmesi isteğine ilişkindir.Resmi Gazete'nin 14/10/2011 gün ve 28084 mükerrer sayısında yayımlanan Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 20/12/2010 tarih ve 156-328 sayılı kararında da belirtildiği üzere, tasarrufu teşvik kesintilerinin ilgililerin iradeleri dışında, idarenin kamu gücü kullanılarak yapılması, konunun kamu hukuku alanına ilişkin olması gözetildiğinde, tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nemaların tahsili istemiyle anılan idarelere karşı açılan davaların görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevlidir. Görev hususu dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınmalıdır. Bu durumda, yargı yolu nedeni ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulmuş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.