Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21998 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10883 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, iş sözleşmesinin feshinden itibaren geriye dönük 18 aylık ücret, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davacının, davalıya ait işyerinde pompacı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep olmaksızın feshedildiğini belirterek, müvekkilinin ihbar ve kıdem tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, istekler kısmen hüküm altına alınmıştır.Temyiz:Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında, işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 316/l-d. maddesine göre, iş mahkemelerinde basit yargılama usulü uygulanır. Aynı Kanun'un 319. maddesine göre ise, savunmanın genişletilmesi ya da değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlar. Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 141/ll. maddesinin düzenlemesine göre, iddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır. Somut olayda, dava dilekçesi davalı tarafa 30.05.2013 tarihinde duruşma zaptı ve gerekli ihtarlar ile birlikte tebliğ edilmiş olup, zamanaşımı def’i 22.08.2012 tarihli cevap dilekçesi ile dermeyan edilmiştir. Cevap dilekçesi süresinde olmadığı halde mahkemece zamanaşımı def’inin dikkate alınması hatalıdır. Diğer taraftan davacı vekilinin ıslah dilekçesi davalı tarafa 24.12.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, 06.01.2014 tarihli dilekçe ile ıslaha karşı zamanaşımı def’inde bulunmuş, süresinde olduğu için mahkemece dikkate alınmış, ancak fazla mesai ücretinde ilk talep rakamı olan 20.000 TL dikkate alınmamıştır. Belirtildiği şekilde, mahkemece zamanaşımı def’i süresinde olmadığından değerlendirilmemek üzere ve ıslaha karşı zamanaşımı def’i değerlendirilirken ilk talep rakamının da zamanaşımına uğramamış olduğu unutulmayarak fazla mesai ücreti hakkına yeniden hüküm kurulmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.