MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı ile davalı arasındaki dava hakkında İş Mahkemesince verilen 29.12.2014 tarih ve 2014/5 esas, 2014/1022 karar sayılı kararın davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizce 23.02.2015 tarih ve 2015/4462 esas, 2015/6318 karar sayılı kararı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, davalı vekili onama kararının maddi hataya dayandığını ileri sürerek mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 455 ve devamı maddeleri uyarınca maddi hatanın düzeltilmesi ve hükmün bozulmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.Maddi hatanın giderilmesi isteğini içeren dilekçe ve ekleri incelendi.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 gün ve 1987/2-520 esas, 1988/89 sayılı kararında belirtildiği üzere Yargıtayca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata nedeni olarak açıklanmıştır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 gün ve 1957/13 esas, 1959/5 karar, ve 09.05.1960 gün ve 1960/21 esas, 1960/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtayın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.Dairemizce daha önceki temyiz incelemesi sırasında, davalı banka tarafından alınan işletmesel karar uyarınca g??venlik hizmetinin dışarıdan alınmaya başlandığı, güvenlik görevlisi olarak çalışan işçilerin iş sözleşmelerinin bu sebeple feshedildiği, davacının özellikleri itibariyle çalıştırılabileceği boş bir kadro bulunmadığı ve feshe son çare olarak başvurulduğu, Yargıtay tarafından aynı nitelikte davalarda feshin geçerli sebebe dayalı olduğu ve son çare olarak başvurulduğunun kabul edildiği, (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 2014/32534-34739 sayılı karar, Aynı şekilde Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2014/31641-36121 sayılı karar ile aynı Daire, 2014/28016-36110 sayılı karar), bu dosyadada emsal dosyalardan farklı karar vermeyi gerektirecek ayrı bir delil bulunmadığı, dolayısıyla emsal dosyalarla aynı yönde karar verilmesi gerektiği hususunun gözden kaçtığı anlaşıldığından Dairemizin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararın maddi hataya dayanması sebebiyle ortadan kaldırılmasına karar verildi, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY K A R A RI Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.Davalı işveren davacının iş sözleşmesinin geçerli sebeple ve feshin son çare olmasına uygun olarak feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece davacının iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan feshedildiği bu sebeple de işe iade şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine, işe başlatma tazminatı ile çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesine karar verilmiştir.Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.Davalının asıl işinin bankacılık faaliyeti olduğu, güvenlik hizmetinin yardımcı iş niteliğinde olduğu, güvenlik hizmetinin dışarıdan ihale yoluyla alınması yönündeki işletmesel karar uyarınca işgücü fazlalığının ortaya çıktığı, nitekim davalı tarafından sunulan belgeler, yine davalı tarafından sunulan emsal bilirkişi raporları değerlendirildiğinde işletmesel kararın tutarlı olarak uygulandığı, davacının yaptığı iş ve eğitim durumu dikkate alındığında değerlendirilebileceği başka bir kadronun olmadığı, güvenlik görevlisi olarak çalışan işçilerin iş sözleşmelerinin işletmesel karar sebebiyle feshedildiği, feshe son çare olarak başvurulduğu görülmektedir. Nitekim Yargıtay tarafından aynı nitelikte davalarda feshin geçerli sebebe dayalı olduğu ve son çare olarak başvurulduğu kabul edilmiştir (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 2014/32534-34739 sayılı karar, Aynı şekilde Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2014/31641-36121 sayılı karar ile aynı Daire, 2014/28016-36110 sayılı karar). Bu itibarla davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’ un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,2-Davanın REDDİNE,3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 650,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine kesin olarak 25.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verdildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
KAMBİYO SENEDİ NEDENİYLE BORÇLU OLMADIĞININ TESBİTİ- MENFİ TESPİT DAVASI- İSBAT KÜLFETİ -SENEDİN TALİLİ -BORÇ İKRARI
"İçtihat Metni"Taraflar
arasındaki “menfi tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;
Denizli 3.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen
01.02.2012 gün ve E:2010/1442, K:2012/92 sayılı kararın incelenmesi
taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hu
ZAMANAŞIMINI KESEN SEBEPLER • İCRA TAKİBİ
(.Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.Yanlar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığından yüklenici tarafından açılacak alacak davası Borçlar Kanunu’nun 12
icra müdürünün tebligat yapılan kişilerin varlığını araştırma yükümlülüğünün bulunmadığı -hatalı tebligat - bakanlığa açılan dava -görev
Davacı M.. S.. vekili Avukat S.. B.. tarafından, davalılar T.C. Posta Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü vdl. aleyhine 19/12/2006 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?