Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21963 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12257 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı ve davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, davacının, davalılara ait işyerinde 02.06.2004 - 30.10.2010 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin emeklilik sebebiyle sona erdiğini, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.Davalılar vekili; zamanaşımı def'i ve derdestlik itirazında bulunarak, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davacının davalılara ait işyerinde 6 yıl, 6 ay, 14 gün asgari ücretle çalıştığı, iş sözleşmesinin emeklilik sebebiyle sona erdiği, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, hafta tatillerinde çalışmadığı, ulusal bayram genel tatillerde çalıştığı, fazla çalışma yaptığı, yıllık izin ücreti alacağı olduğu, davalının takas talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hüküm, kanuni süresi içinde, davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.1-Davacı vekili kararı temyiz etmiş ise de, temyiz isteminden feragat etmiş olup, dosyada mevcut vekaletnamesinde temyizden feragata yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin temyiz isteminin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 366. maddesi delaletiyle 349/ll. maddesi uyarınca REDDİNE, nisbi temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine,2-Davalının temyizine gelince;3-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.Kıdem tazminatına uygulanması gereken faiz konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinde, işçinin iş sözleşmesini bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kurumundan yaşlılık aylığı almak amacıyla feshetmesi durumunda, kıdem tazminatına hak kazanacağı öngörülmüş ve yine aynı maddede, iş sözleşmesinin bu amaçla feshinden söz edilebilmesi için; sözleşmeyi işçinin feshetmiş olması, feshin emekli (yaşlılık) aylığı almak amacıyla yapılmış olması ve işçinin sosyal güvenlik kurumuna başvurduğunu ve aylığı hak kazandığını belgelemesi gerektiği belirtilmiştir. İşçinin, iş sözleşmesini yaşlılık aylığı almak amacıyla feshinde, kıdem tazminatı hakkının dogması için fesih tarihinde yaşlılık aylığına hak kazanma şartlarının gerçekleşmiş olması yeterlidir. Kanunda ön görülen belgeleme şartına uyulmamış olması kıdem tazminatı hakkının doğmasını engellemez. Belgeleme kosuluna uyulmaması hali sadece kıdem tazminatının gecikme faizinin fesih tarihinden değil dava tarihinden başlatılması sonucunu meydana getirir. Başka bir anlatımla bu yön işverenin kıdem tazminatı borcu bakımında hangi tarihte temerrüde düştüğünün tespitinde belirleyici olur.Somut olayda, davacının emekliliği hakettiğine dair belgeleri işverene vermediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kıdem tazminatına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalıdır.4-Ayrıca, davalı, davacının müşterilerden aldığı bir kısım alacakları işverene vermediği ve işyerinden aldığı borçlarına karşılık süresi içinde takas talebinde bulunmuştur. Mahkemece, takasa konu borçlara ilişkin sunulan cari hesap kayıtlarının işverence tek taraflı olarak tutulduğundan, bu kayıtlara itibar edilemeyeceği gerekçesiyle takas talebi reddedilmiş ise de, işyeri kayıt ve defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişine inceleme yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.