Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21834 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17981 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili; davacının davalı Belediyenin faaliyet alanında olan Karşıyaka Belediyesine ait park ve bahçelerde çalışmakta iken 30.04.2009 tarihinde iş sözleşmesinin haksız ve süresiz biçimde feshedildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, brüt 3.000,00 TL kıdem tazminatı, brüt 1.500,00 TL ihbar tazminatı, brüt 2.000,00 TL izin ücreti, brüt 500,00 TL dini-milli bayram çalışması alacağının faizi ile alacağın tamamından Belediye Başkanlığı sorumlu olmak kaydı ile diğer davalı şirketin ise kendi sorumluluk miktarı itibari ile sorumlu olmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Belediye vekili, husumet itirazında bulunduklarını, diğer davalı şirket işçisi olarak ... ve ... işçi olarak çalıştığını, davanın idareleri yönünden reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, müvekkili şirketin 4734 sayılı Kamu İhale Mevzuatı kapsamında Karşıyaka Belediyesinden 01.03.2008-31.12.2008 tarihleri arasında park ve bahçelerin bakım ve temizlik işinin ihalesini aldığını, park ve bahçe işinde çalıştırılan her bir işçi gibi davacının da Karşıyaka Belediyesinde yani aynı işyerinde ve aynı işte önceden çalışan işçi olduğunu, işyerinin Karşıyaka belediyesine ait olduğunu, müvekkili şirkete devrinin de söz konusu olmadığını iş ve işe bağlı olarak iş sözleşmesinin 01.01.2009- 31.04.2009 dönemi için yenilendiğini ve 31.04.2009 tarihi itibariyle sona erdiğini, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın ve bildirim sürelerine uyulmaksızın son verildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.24/09/2012 tarihli bu karar davalı ... vekilince temyiz edilmiş ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 21.05.2014 tarihli ve 2014/8715 esas, 2014/13942 karar sayılı bozma ilamı ile “Davalı tarafından ibraz edilen 31.12.2006 tarihli ibranamede davacı 570,36 TL ihbar tazminatı ve 152,77 TL genel tatil alacağını aldığını beyan etmekte olup ibraname içeriğine veya ibraname altındaki imzaya itiraz edilmiş değildir. Sunulan ibraname miktar içermekte olup makbuz hükmünde olup hesaplanan alacak kalemlerinden mahsubu gerekir. Mahkemece ibranamedeki miktarlar mahsup edilmemiş ibranameye değer verilmeme gerekçesi kararda açıklanmamıştır. Eksik inceleme ile verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.Mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilmiş ve yapılan yargılama sonrasında 11.02.2015 tarihli ve 2014/353 esas, 2015/27 karar sayılı ilamı ile bozma kararına rağmen ibranameye itibar etmeyerek ve bahsedilen mahsupları yapmayarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı davalılar süresinde temyiz etmiştir.Dosya kapsamında davacı tarafından imzalanmış ibraname bulunmaktadır. Davacı bu ibranameye yönelik ve imzasına ilişkin bir irade fesadı iddiası ve ispatında bulunmadığına göre ibranameye değer verilmesi gerekir. Mahkeme tarafından ibranameye destek olarak işverenden başkaca ödeme belgeleri ve kayıtlar istenmesi isabetli değildir. Ayrıca ibranamenin savunma ile çeliştiğinden de söz edilemez. Sözleşmenin belirli süreli olduğunun ifade edilmiş olması ihbar tazminatı ödemesi savunması ile çelişmez. Dairemizden maddi hata sonucu geçen bir ilamın mahkemece dayanak alınması da yerinde değildir. Mahkemece önceki tarihli bozma ilamına uyulduğu halde gerekleri tam olarak yerine getirilmeden sonuca gidilmesi hatalıdır.Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yönünden usuli müktesep hak oluşur ve mahkemece bozmaya uygun araştırma yapılması zorunluluğu doğar. Bu bağlamda bozma kararında belirtildiği üzere, 31.12.2006 tarihli ibranameye itibar edilmesi ve ibranamede belirtilen miktarların da hesaplanan alacak kalemlerinden mahsup edilmesi gerektiği açıktır. Mahkemece davalıların sorumluluklarının bu çerçevede belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.