MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, 04.02.2002 tarihinden itibaren davalı işverenlikler nezdinde çalışmaya başladığını, 07.01.2008 tarihinde emekli olduğunu ancak kanuni hakları ödenmediğinden aynı işyerinde yeniden işe girerek çalışmaya başladığını, emeklilik dolayısıyla ödenmesi gereken hakları ödendiği gibi, emeklilik sonrası sigorta primleri de ödenmediğinden 08.09.2008 tarihinde müvekkilinin iş sözleşmesini haklı sebeplerle feshettiğini beyanla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücretli izin alacağı, fazla mesai ücreti alacağı, hafta tatili ücreti alacağı ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... vekili ve davalı ... vekili 04.01.2008 tarihinde emeklilik sebebiyle sona erdiğini, davacının müvekkili şirketten fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ve izin ücreti alacaklarının bulunmadığını, davacının yaptığı işi gereği fazla mesai yapmadığını, davacı tarafından müvekkili şirkete verilen 04.01.2008 tarihli ibraname ile davacının tüm işçilik alacaklarını aldığını, kıdem tazminatı tahsil ettiğini, müvekkili şirketi ibra ettiğini beyan ve kabul ettiğini, kıdem tazminatı bordrosununu da davacı tarafından ihtirazı kayıtsız imzalandığını, ayrıca davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının 12.02.2008 tarihinden itibaren müvekkili ÜnkarBeynelminel şirketinde çalışmaya başladığını, 09.10.2008-13.10.2008 tarihlerinde mazeret bildirmeksizin işyerine gelmemesi sebebiyle hakkında tutanak tutulduğunu ve iş sözleşmesinin 14.10.2008 tarihinde 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/2 g. bendi uyarınca haklı sebeple feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, Dairemizin 2014/29241 esas 2014/31052 karar sayılı ilamı ile dosyaya sunulan ibranamelerin içeriklerinin, mahkeme gerekçesinde irdelenmemesi sebebiyle sair yönler incelenmeksizin mahkeme kararı bozulmuştur.Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Fazla mesai konusunda davacı şahitleri davacı ile birlikte iş seyahatine çıkan kişiler değillerdir. Davacı şahitlerinin davacı ile aynı araçla çalışmaya gitmedikleri gözetilerek görgüye dayalı bilgilerinin olması söz konusu değildir. Davacı şahitlerinin ikisi de davalı işverence işten çıkarılan ve kısmen davacı ile menfaat birlikteliği söz konusu olabilecek kişilerdir. Bu durumda Karayolları Trafik Yönetmeliği ile düzenlenen günlük azami araç kullanma süreleri de dikkate alındığında davacının haftalık dokuz saat fazla mesai yaptığı kabulü dosya içeriğine daha uygun düşecektir. 3-Yukarıdaki maddede değinildiği üzere, davacı şahitlerinin hafta tatili alacağına ilişkin anlatımları yeterli ve inandırıcı görülmediğinden, bu konuda davalı şahit beyanlarına itibar edilerek hafta tatili alacağının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.