Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21765 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13208 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ve fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili müvekkilinin 24.01.2007- 21.06.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, müvekkiline davalı firma yetkilileri tarafından Nevşehir şubesinde çalışıp çalışamayacağının sorulması ve müvekkilinin de buna sıcak bakmaması üzerine davalı firma yetkilileri tarafından " ya gideceksin ya da istifa edeceksin" şeklinde beyanda bulunulduğunu, bunun üzerine müvekkilinin işi kaybetmemek için Nevşehir'e kiralık ev bakmaya gittiğini, Nevşehir'de aylık kira tutarlarının yüksek olması sebebiyle geçinemeyeceğini belirtmesi üzerine firma müdürünün " istifasını versin çıksın gitsin ve bir daha gelmesin " dediğini bunun üzerine müvekkilinin 21.06.2011 tarihinde işyerinden ayrıldığını ancak davalı tarafça müvekkili hakkında devamsızlık tutanakları tutularak sözleşmesinin feshinin haklı fesih gibi gösterilmeye çalışıldığını, davalı işverenin müvekkilinin iş sözleşmesini feshetmesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, kötü niyetli olarak iş sözleşmesi fesih edilen müvekkilinin kanuni haklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve fazla çalışma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının 21-22, 23 Haziran 2011 tarihleri arasında işe gelmediğini, bu sebeple bu tarihlerde tutanaklar tutularak davacıya geçerli bir mazeret bildirmesi aksi halde iş sözleşmesinin fesih edileceğine dair ihtar çekildiğini, davacı tarafça herhangi bir cevap verilmediğinden Kayseri 8. Noterliğinin 27.06.2011 tarihli ihtarnamesi ile iş sözleşmesine son verildiğini, davacının iddia ettiği gibi başka bir ilde görevlendirilmesi ve davacının da bu görevi kabul etmemesi sebebiyle değil devamsızlık sebebiyle iş sözleşmesine son verildiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmede yer alan hüküm gereğince davacının davalı şirketin Türkiye sınırları dahilinde faaliyet gösteren işyerlerinden herhangi birinde çalışmayı kabul ettiğini, böyle bir görevlendirme olması halinde davacının görevlendirilen işyerinde çalışmak zorunda olduğunu, müvekkili şirketin davacının iş sözleşmesini bu sebeple sonlandırabileceğini ancak iş sözleşmesine son verilme sebebinin devamsızlık olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Karar davacı ve davalı vekilince temyiz edilmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatını gerektirir şekilde sona erip ermediği uyuşmazlık konusudur.Taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde yer alan davacının Türkiye sınırları içerisindeki herhangi bir işyerinde çalışmayı kabul ettiğine dair düzenlemeden kaynaklanan nakil yetkisi kötüye kullanılmamak şartıyla fesih için geçerli sebep teşkil etmekte ise de Dairemiz uygulamasına göre haklı sebep kabul edilmemektedir. Esaslı değişiklik yapılması sebebiyle davacının bu değişikliği kabul etmemesi sonucu işverence yapılan fesih geçerli sebebe dayanıp haklı sebep oluşturmadığından kıdem ve ihbar tazminatlarının kabulü yerine reddi hatalıdır.3-Taraflar arasında fazla çalışma alacağı bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur.Hükme esas alınan bilirkişi tarafından hesaplamanın dosya içerisindeki başka bir çalışana ait olduğu anlaşılan giriş-çıkış kayıtlarına göre yapıldığı anlaşılmakla öncelikle davacıya ait giriş-çıkış kayıtları nazara alınarak hesaplama yapılmalıdır. Öte yandan; 4857 sayılı İş Kanunu 41. maddeye göre fazla çalışma, Kanunda yazılı şartlar çerçevesinde, haftalık kırk beş saati aşan çalışmalardır. Fazla mesai hesaplamasının giriş -çıkış kayıtlarındaki haftalık toplam çalışma saatinden ara dinlenmesi ve kırkbeş saatlik normal çalışma süresi düşülerek yapılması gerekirken aylık toplam çalışma süresine göre fazla mesainin belirlenmesi hatalıdır.Sonuç :Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.