Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 215 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 14365 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkilinin 2014 yılı Aralık ayında ... çalışmaya başladığını, 11.02.2009 tarihinde askerlik görevi nedeniyle isteği üzerine iş sözleşmesinin askıya alındığını, 23.05.2010 tarihinde askerlik görevini bitirdiğini ve 24.05.2010 tarihinde işe başlatılması için Pınarkent Belediyesine başvurduğunu ancak işe başlatılmadığını, 22.06.2010 tarihinde kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin ve ikramiye ücretinin ödenmesi talebiyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere.... İş Mahkemesinde dava açtıklarını,.... İş Mahkemesinin 22.08.2014 tarihli ve 2014/299 esas, 2014/283 kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini belirterek anılan alacakların bakiyesinin hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında, işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 316/l-d. maddesine göre, iş mahkemelerinde basit yargılama usulü uygulanır. Aynı Kanun'un 319. maddesine göre ise, savunmanın genişletilmesi ya da değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlar. Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 141/II. maddesinin düzenlemesine göre, iddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır.Somut olayda, dava dilekçesi davalı tarafa 09.10.2014 tarihinde tensip zaptı ve gerekli ihtarlar ile birlikte tebliğ edilmiş olup, zamanaşımı def’i 21.10.2014 tarihli cevap dilekçesi ile dermeyan edilmiştir. Bu durumda davalının süresi içerisinde zamanaşımı defini ileri sürdüğü anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalının davaya ilişkin zamanaşımı def'i konusunda bir değerlendirme yapılmamıştır. Gerekirse bilirkişiden ek rapor aldırılarak davaya karşı zamanaşımı def'i değerlendirildikten sonra karar verilmelidir. Bu yön gözetilmeden sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.01.2017 günü oybirliğiyle karar verildi.