Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21330 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11285 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti ile temettü alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; iş sözleşmesinin 4857 İş Kanunu'nun 24/2-e bendi gereğince haklı olarak feshedildiğini ve bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.000,00TL kıdem tazminatı, 1.000,00 TL fazla çalışma alacağı, 1.000,00 TL 2012 yılı temettü alacağının faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini, fazla mesai, hafta ve genel tatil, ulusal ve dini bayram günlerinde çalışmanın niteliği itibariyle ücrete tabi olduğunu, İş Kanununa göre ücret alacaklarının zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu, davacının fazla çalışma talebinin de zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, davacı fesih dilekçesinde fazla çalışma ücretinin ödenmediği nedeniyle iş sözleşmesini feshettiğini bildirmiş ise de bu hususun banka tarafından değerlendirildiğini, fakat davacının iş akdini haklı olarak feshettiğine dair bir ibareye rastlanılmadığını, bu durumda işçinin kıdem tazminatı talebinin reddedilmesi gerektiğini, temettü ödemelerinin olağan genel kuruldan çıkacak kararla yapıldığını, davacıya 26/04/2012 temettü bedelinin ödendiğini, 2012 yılı temettü ödemesinin de genel kurulca karar alındıktan sonra ancak 2013 yılında ödenebileceğini, bu itibarla davacıya temettü ödemesi yapılmadığından bahisle davanın reddini savunmuştur.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davacı ve davalı süresi içerisinde temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu kıdem tazminatı hesabında davacının ücretinin tespitine ilişkindir.Davacı vekili, kıdem tazminatı hesaplanırken bilirkişice brüt ücrete davacının yılda dört kere almış olduğu ikramiye ve dil tazminatı, yemek ücreti gibi unsurların dahil edilmediğini, davacının almış olduğu ikramiyenin bir brüt aylığı kadar olup, yılda dört kere aldığından sadece yılın Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının bordrolarında bu durum gözüktüğünü, bilirkişinin ise Ağustos ayı bordrosu üzerinden hesap yaptığından ikramiyeyi göremeyip ücreti eksik hesapladığını belirtmiştir. Dosyada mevcut olan İnsan Kaynakları Uygulama Esaslarında ücretin düzenlendiği 8. maddede personele yılda dört defa ikramiye ödemesi yapılacağı, dil tazminatı ödeneceği, brüt sözleşme ücretlerinin çalışılan günlerden başka hafta sonu tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerini de kapsayacağı belirtilmiştir. Davacının bireysel dosyasında 200,00 TL dil tazminatının 01.01.2007 tarihinde maaş bordrosuna yansıtılacağına dair banka yazısı bulunmaktadır. Tanıkların ücrete ilişkin beyanlarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacıya yılda dört kez ikramiye ödendiği ve 2007 yılında da dil tazminatı verildiği hususu sabittir. O halde yılda dört kez alınan ikramiyenin ücrete eklenmesi, dil tazminatı bakımından davacının her sene dil tazminatı alıp almadığına ilişkin kayıt ve belgelerin getirtilmesinden sonra eğer alıyorsa bu tazminatın da ücretine eklenerek kıdem tazminatının giydirilmiş brüt ücret üzerinden hesaplanması gerekirken eksik araştırmayla karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.3-Taraflar arasında davacının fazla mesai ücretine hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.İlk bilirkişi raporunda, davacının sabah 09:00-akşam 19:30 arası haftanın 5 günü çalıştığı, 1 saat ara dinlenmesi ile 9,5 saat çalıştığı, bu durumda haftalık 2,5 saat fazla mesaisinin olduğu, ayrıca ayda bir cumartesi günü 3 saat fazla mesai yaptığı belirtilerek %30 hakkaniyet indirimiyle davacının fazla mesai alacağı hesaplanmış, yönetmeliğe göre haftalık 40 saat çalışma olduğunu, bu durumda davacının 7,5 saat fazla çalışmasının olmasına rağmen, yasal 45 saatlik süreden mahsubu ile haftalık 2,5 saat fazla mesainin olduğunun kabulünün hatalı olduğuna dair davacı vekilinin itirazı üzerine alınan ek raporda ise, bu itiraz dikkate alınarak geriye kalan 5 saat için ve %30 indirimle fazla mesai alacağı hesaplanmıştır. Mahkemece ek rapora itibar edilerek davacının 17.280,74 TL fazla mesai alacağının bulunduğu kabul edilmiştir.Mayıs 2009 tarihli ziraat bankası insan kaynakları uygulama esas ve usulleri konulu belgenin 5. maddesinde çalışma saaatleri, fazla sürelerle çalışma veya fazla çalışma ücreti ödenmesi konusu düzenlenmiş, buna göre çalışma süresinin 5 gün haftalık 40 saat, günlük çalışma süresinin ise 8 saat olduğu, fazla çalışmanın haftalık 45 saati aşan çalışmalar olduğu, fazla sürelerle çalışmanın ise, haftalık çalışma süresinin 40 saat olması sebebiyle haftalık 40 saat ile 45 saat arasındaki fazla çalışmaları ifade ettiği belirtilmiştir. Yine aynı maddede, iş kanunu hükümlerine göre haftalık 45 saati aşan fazla çalışma saatlerinin toplamı yılda 270 saat ile sınırlandırıldığı, fazla sürelerle çalışma veya fazla çalışma karşılığı olarak bir personele ayda 30 saati aşmamak üzere fazla sürelerle çalışma ücretinin ödenebileceği düzenlemesi bulunmaktadır. Bu durumda davacının haftalık çalışma süresinin 40 saat olduğu anlaşılmakla, 40-45 saat arasındaki çalışmanın fazla sürelerle çalışma, 45 saatin üzerindeki çalışmaların ise fazla çalışma olarak hesaplanması gerekirken, 40 saatin üzerindeki bütün çalışmaların fazla çalışma olarak kabul edilip buna göre alacağın hesaplanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.