Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 21231 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16667 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı ve davalı ... avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız ve mesnetsiz şekilde feshedildiğini, fesih bildiriminin yazılı şekilde yapılmadığını, müvekkilinin baştan itibaren davalı işçisi olarak çalıştığını ileri sürerek, işe iadesine ve kanuni haklarının belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davacı ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan sebepler, aynı Kanun'un 25. maddesinde belirtilen sebepler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen sebeplerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan sebeplerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebebe dayandığını kabul etmek gerekecektir.4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.Mahkemece, davacı vekiline dava dışı ... adına dahili dava dilekçesini tebliğe çıkarması için iki haftalık kesin süre verildiği ancak ara karar gereği yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, karar, dosya içeriğine uygun düşmemektedir.Somut olayda, davacı vekili tarafından ...'nin davaya dahil edilmesi için dilekçe verildikten sonra mahkemece, 03.07.2014 tarihli oturumda gerekli masrafın yatırılması için davacı vekiline iki haftalık kesin süre verilmiştir. Davacı vekili tarafından da 08.07.2014 tarihinde 100,00 TL gider avansının yatırıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu itibarla, ara karar gereğinin kesin süre içerisinde yerine getirildiği anlaşıldığından, mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.