Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 21 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 15308 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkilinin on beş yıl sigortalılık ve üç bin altıyüz prim ödeme gün sayısını doldurması sebebi ile davalıya başvurarak iş sözleşmesini sonlandırdığını, kıdem tazminatı alacağının tahsili için yaptıkları icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ve icra takibinin devamını, % 40'tan az olmamak üzere icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalı vekili, davacının işten ayrıldıktan sonra başka bir kurumda çalışmaya başladığını, farklı bir işyerinde çalışmak için işten ayrılan davacının kıdem tazminatına hak kazanamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, emeklilik sebebi ile iş sözleşmesini fesheden davacının kıdem tazminatına hak kazandığı belirtilerek bilirkişi hesaplaması doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, alacak likit olduğundan % 20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.Karar, süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir....-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.2-Taraflar arasında icra inkar tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlık konusudur.İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez. Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir.Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez.Şayet alacak tartışmalı ve yargılamayı gerektiriyorsa likit olduğundan söz edilemez. Somut olayda, davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasında ihtilaflı olup, alacak likit değildir. Bu itibarla davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.