Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20914 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4791 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, belgenin iptaline, 22.01.2011 tarihli ibraname ile ödeme yapmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkilinin 22.07.2008-15.12.2009 tarihleri arasında kamyon şoförü olarak çalıştığını, iş sözleşmesi feshedildiğinden ve kanuni işçilik alacakları ödenmediğinden Ankara 18. İş Mahkemesine 2010/45 esas sayılı dosya ile alacak davası ikame edildiğini, yargılama sonrasında davacının alacakları için Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2011/732 sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından daha sonra ibraname belgesi sunulduğunu, davacının böyle bir belgeyi imzalamadığını, davaya konu olan belgenin iptaline, davacıya 18.000,00 TL ödenmediğinin tespitine, takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davacının ibraname imzaladığını, tüm alacakların ödendiğini, bu sebeple davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, ibranamede sadece imzanın el ürünü olup geriye kalan tüm yazılan bilgisayar çıktısı halinde olduğu, dinlenen davacı tanıklarının davacıdan işe girerken boş olarak alınmış imzalı kağıdın doldurulması suretiyle söz konusu belgenin düzenlenmiş olduğunu işçilik alacaklarının ödenmediğini söylediği, davalı işverenin şirket olduğu gözetildiğinde yapılan bu ödemelerin şirket defter ve hesaplarına geçirilmiş olması gerektiği düşünülmüş söz konusu defter ve belgelerin mahkemeye ibrazı istenmişse de davalı tarafça ödeme belgeleri dosyaya sunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasında ibranamenin imzalı kağıdın üzeri doldurulmak suretiyle hazırlanıp hazırlanmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır. Davacı, boş bir kağıda imza attığını, bu kağıdın üzerinin sonradan doldurularak ibranameye dönüştürüldüğünü ileri sürmüştür. Yargılama aşamasında dinlenen davacı tanıkları, işe girerken kendilerinden açığa imza alındığına dair bir ifade vermediklerine göre davacının bu iddiası ispatlanabilmiş değildir. Davacı tanıklarından Mehmet Uğuz, sonradan fesih döneminde kendisine imzalatılmak istenen boş kağıdı imzalamadığını ifade etmiştir. Tanıklarca zorla veya tehditle açığa imza girişiminden söz edilmediğine göre dosya içinde bulunan ve davacının imzasını taşıyan ibranameye değer verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.