MAHKEMESİ :İş MahkemesiTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I...-Davacı temyizi yönünden;5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren sekiz gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. Temyiz süresi içinde temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmiş, ancak harç yatırılmamış ise, harç ve temyiz giderlerinin yatırılması için ilgili tarafa 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 434. maddesi gereğince işlem yapılması ve yedi günlük kesin süre verilmesi gerekir. Sekiz günlük süre içinde temyiz edilmeyen temyiz defterine kaydı yapılmayan veya verilen kesin süre içinde temyiz harç ve gideri yatırılmayan kararlar kesinleşmiş olur.Mahkemece, kararı temyiz eden davacının peşin ödemesi gereken temyiz başvuru ve temyiz karar harcının yedi günlük kesin süre içinde ödenmesi için usulüne uygun düzenlenmiş muhtıranın davacı vekili adına 24.05.2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Davacı tarafın muhtıra tebliğine rağmen, yedi günlük kesin süre içerisinde temyiz başvuru ve temyiz karar harcını yatırmadığı anlaşıldığından, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 432. madde yollaması ile aynı Kanun'un 434/3. maddesi gereğince davacı vekilinin temyiz talebinin REDDİNE, 2-Davalılar temyizi yönünden;Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin otobüs şoförü olduğunu ve ...işçisi olarak işe başladığını, daha sonra kadrosunun ...Belediyesi bünyesinde yer alan ... Ulaşım A.Ş.’de gösterildiğini, davacının kesintisiz çalışıp aynı işi yaparken kadrosunun yine ...Belediyesi iştiraki olan ...’a geçtiğini, kağıt üzerinde ...işçisi olarak gözükmesine rağmen ...işçileriyle aynı işi yaptığını, ancak onların yararlandığı toplu iş sözleşmesinden yararlanamadığını, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, davacının başından itibaren ...işçisi sayılması gerektiğini iddia ederek davalılar arasındaki muvazaanın tespiti ile müvekkilinin çalışmaya başladığı tarihten itibaren ...’nin kadrolu işçisi sayılmasına ve işe başladığı tarihten itibaren doğan hak kayıplarına karşılık ücret farkı, ikramiye, sosyal yardım farkı toplu iş sözleşmesi farkı, jübile ücreti ve kıdem tazminatı farkı, banka promosyonu, bayram parası, kumanya parası ve farkı, mesai ücreti farkı ve yemek ücreti farkı alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı ...vekili, yetki ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının ... işçisi olduğunu, davacının muvazaa iddiasının doğru olmadığını, davacı tarafın muvazaa, ücret ve diğer hakları hakkında şimdiye kadar herhangi bir itirazının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı ...vekili; davalıların iki ayrı kurum olduğunu, davacının ...’ın personeli olduğunu bu durumun mahkeme kararları ile sabit olduğunu, davacı ile ...arasında imzalanan iş sözleşmesinin geçerli olduğunu, ...’ın davacıya karşı bütün yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini, tespit davası ile alacak davasını aynı yargılamada talep edilemeyeceğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, geçmişe yönelik hak ve alacak talebinin hukuken mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz: Karar davalılar vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Gerekçe:Taraflar arasındaki uyuşmazlık bozmadan sonra ıslah yapılıp yapılmayacağı konusundadır.Gerek mülga 1086 sayılı Kanun'un 84. maddesinde gerekse 6100 sayılı Kanun'un 177. maddesinde ıslahın ancak tahkikat tamamlanıncaya kadar yapılabileceği hükme bağlanmıştır.Mahkemece, tahkikat aşamasının tamamlanmasının ve karar verilmesinin ardından verilen bozma kararından sonraki yargılama aşamasında ıslah yapılması mümkün değildir.Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 13.05.2016 tarihli ve 2015/... esas ve 2016/... karar sayılı ilamında da bozma sonrası ıslahın mümkün olmadığı kesin bir şekilde belirtilmiştir. Bu sebeple, ikramiye ve ücret fark alacağı isteklerinin bozmadan sonra yapılan ıslah doğrultusunda hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.