MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, davanın feragat nedeniyle reddine karar vermiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı sebep olmadan feshedildiğini belirterek kıdem, ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacı açmış olduğu davanan feragat ettiğinden davanın feragat sebebi ile reddine karar verilmiştir. Karar süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının yargılama devam ederken verdiği davadan feragat beyanının irade bozukluğuna dayanıp dayanmadığı taraflar arasında tartışmalıdır. 01.10.2011 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "davadan feragat" başlıklı 307/1. maddesinde; "Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir." şeklinde tanımlanmaktadır. Aynı Kanun'un 311/1. maddesinde: "Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir." hükümlerine yer verilmiştir. Feragatin davayı sona erdiren kesin bir usul işlemi olması sebebiyle feragatten dönülmesi imkansız ise de davacı taraf feragatin hata, hile veya ikrah sebebiyle geçersiz olduğunu aynı davada ileri sürebilir. Bu gibi durumlarda yapılması gereken, feragatin geçersizliği iddiasının hadise olarak aynı mahkemede görülüp, sonuçlandırılmasıdır.Somut olayda davacı, işçilik alacaklarının hüküm altına alınması istemi ile açtığı davada, yargılama devam ederken 10.03.2015 havale tarihlidilekçe ile işyerinde tekrar işe başlayacağından davadan feragat ettiğini bildirmiştir. Mahkemece, davanın feragat sebebi ile reddine karar verilmiştir. Ancak davacı asil 15.04.2015 tarihli duruşmada, işbaşı yapmak amacı ile davadan feragat ettiğini ve işe başlatılmadığını vurgulamıştır. Ayrıca şirket yetkililerinin davacının avukatını azletmesini istedikleri ve ardından hileli vaatler ile aldatılarak davadan feragat ettirildiği savunulmuştur. Dosya içeriğine göre davacı, davadan feragat ettiği tarihte, aynı havale tarihli bir başka dilekçesi ile avukatını azlettiğini mahkemeye bildirmiştir. Ayrıca davalı şirket yetkililerinin hileli beyanları ile davadan feragat ettirildiği konusunda davacının suç duyurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davadan feragata yönelik işlemin irade bozukluğuna dayanıp dayanmadığı meselesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 163. ve 164. maddeleri uyarınca ön sorun olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkemece, soruşturma dosyası getirtilerek incelenmeli, davacının bu konuda göstereceği diğer deliller tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirilmeli ve feragat beyanının irade bozukluğuna dayanıp dayanmadığı hususu tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır. Feragat beyanının irade bozukluğuna dayandığının anlaşılması durumunda anılan beyanın iptaline karar verilmeli ve ardından işin esasına girilmelidir. Aksi durumda ise şimdiki gibi, dava feragat nedeni ile reddedilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.06.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.