Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20265 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13112 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ücret, yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalımalarının karşılığı olan ücretlerin ödenmediğini iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile ücret, izin, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, hastanenin yemek ihale süresi bitince yeni ihalenin alındığı maliye bakanlığı ana hizmet binası yemekhane işinde işe başladığını ihale süre bitiminde de ana fabrikada çalıştığını, iş sözleşmesini tek taraflı ve haksız olarak kendisinin feshettiğini savunarak haksız ve yersiz açılan davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı noktasında toplanmaktadır.Fazla çalışma yapıldığını işçinin, karşı iddiayı ve özellikle fazla çalışma ücretinin ödendiğini ise işverenin ispatlaması gerekir. İlke olarak işçi fazla çalışma yaptığını veya tatillerde çalıştığını yazılı deliller dışında tanıkla da ispatlayabilir. İşyerinde çalışma düzeninı bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanık beyanlarına itibar edilerek davacının işyerinde hafta içi 08.00-18.00 ve cumartesi 09-14 arası ara dinlenme düşülerek haftada 4.5 saat fazla çalışma yaptığı hesaplanmış ve mahkemece bu alacağa ilişkin talepleri hüküm altına alınmıştır. Ancak davacının yaptığı işin niteliği, tanık beyanları, tüm dosya kapsamı ile Dairemiz incelemesinden geçen emsal 2013/ 32768 esas sayılı dosyası birlikte dikkate alındığında, davacının hafta içi 08.00-17.30 arası cumartesi 09.00-14.00 arası çalıştığı ara dinlenme düşülerek haftalık 2 saat fazla çalışma yaptığının kabulü dosya içeriğine daha uygun düşecektir. Bu kabul doğrultusunda fazla çalışma alacağının hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Taraflar arasında uyuşmazlık davacı işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilirDosya kapsamındaki kriminal raporda; davacının üç adet izin dilekçesindeki ve bir adet izin çizelgesindeki mukayeseye tabi dört imzanın davacıya ait olduğu belirtildiği halde yanılgılı değerlendirme ile bir imzanın davacının eli ürünü olduğu kabul edilerek talep gereği 14 gün izin ücreti hesaplanmış ise de; davacının yıllık izinleri kullandığı ve yıllık izin alacağı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; davacının yıllık izin alacağının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.