Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20260 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10259 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ücreti, asgari geçim indirimi ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, alt işverenler nezdinde çalıştığını iş sözleşmesinin son alt işveren şirket ... tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalılar davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalılardan ... temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında hükmedilen alacaklardan alt işverenin ve son işverenin ne miktarda sorumlu olduğu hususu tartışmalıdır.4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi uyarınca yürürlüğü devam eden mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14/2. maddesi hükmü, 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesinde belirtilen iş yeri devrini de içine alan geniş bir düzenleme olarak değerlendirilebilir. Gerçekten maddede iş yerlerini devir veya intikalinden söz edildikten sonra “yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli” denilmek suretiyle uygulama alanı 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesine göre daha geniş biçimde çizilmiştir. O halde kıdem tazminatı açısından asıl işveren alt işveren ilişkisinin sona ermesinin ardından iş yerinden ayrılan alt işveren ile daha sonra aynı işi alan alt işveren arasında hukuki veya fiili bir bağlantı olsun ya da olmasın kıdem tazminatı açısından önceki işverenin devir tarihindeki ücret ve kendi dönemi ile sınırlı sorumluluğu, son alt işverenin ise tüm dönemden sorumluluğu kabul edilmelidir.Sonuç olarak, tarafların fesih konusunda irade açıklamaları veya fesih işlemi yerine geçecek işlemleri olmadığı sürece, işçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait iş yerinde ara vermeden çalışması halinde iş yeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi yerinde olur. Bu durumda değişen alt işverenler işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını devralmış sayılır. Asıl işveren tüm hizmet süresine göre kıdem tazminatı alacağından; devreden alt işveren ise kendi çalıştırdığı dönem ve ücret seviyesine göre belirlenecek kıdem tazminatından sorumludur.Somut olayda, alt işverrenler nezdinde temizlik işçisi olarak çalışan davacının en son ... nezdinde iş sözleşmesi feshedilmiştir. Söz konusu şirket haricindeki davalılar son alt işveren olmadığından, kıdem tazminatından sadece kendi dönemi için sorumlu olup, mahkemece, davalı son alt işvereni kıdem tazminatı alacağından sadece kendi dönemi itibariyle sorumlu tutulmuştur.Mahkemece, tahsilde mükerrerlik olmamak üzere davalı son alt işverenin tüm dönem itibariyle kıdem tazminatı alacağından sorumluluğu cihetine gidilmesi gerekirken sadece kendi çalışma dönemiyle sınırlı olarak hesaplanan kıdem tazminatı alacağının son alt işveren şirketten tahsiline karar karar verilmesi isabetsizdir.3-Dosya içeriğine göre davacı tarafından dava dilekçesinde ... ve ... olmak üzere iki davalıya karşı dava açılmıştır. Vekalet ücreti yönünden her iki davalı müştereken müteselsilen sorumlu olduğu halde mahkemece tek davalı yönünden hüküm kurulması hatalıdır.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.