Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2002 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26838 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık izin ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti: Davacı vekili; müvekkilinin, iş sözleşmesini haklı sebebe dayanarak feshettiğini belirterek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin mazeretsiz olarak işe gelmediği gerekçesiyle haklı sebebe dayanılarak feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle iş yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır../..-2- İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftanın altı günü çalıştığı, haftada dört gün 08:30 - 18:30 saatleri arasında on saat çalıştığı, bir saat ara dinlemesinin tenzili ile günde dokuz saat çalıştığı, haftada bir gün 08:30-22:00 saatleri arasında onüçbuçuk saat çalıştığı, birbuçuk saat ara dinlenmesinin tenzili ile oniki saat çalıştığı, Cumartesi günleri 08:30-12:30 saatleri arasında dört saat çalıştığı, haftada toplam elliiki saat çalıştığı, haftalık kanuni çalışma süresi olan kırkbeş saatin tenzili ile davacının yedi saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiş ise de, dosya kapsamı, tanık beyanları, yapılan işin niteliği, ve çalışma düzeni dikkate alındığında, davacının haftanın beş günü 08:30-18:30; Cumartesi günleri ise 08:30-12:30 saatleri arasında çalıştığı anlaşılmakta olup buna göre davacının haftalık dört saat fazla çalışma yaptığının kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.