Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19877 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10057 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı dava dilekçesinde özetle, 2000 yılında davalı kuruma ait iş yerinde çalışmaya başladığını, haksız olarak işten çıkarıldığı 2009 yılının Temmuz ayı sonuna kadar davalı işyerinde kesintisiz çalıştığını, çalıştığı süre zarfında sigortasının yaptırılmadığını, yıllık ücretli izin hakkını ve resmi tatil izin hakkını da kullanmadığını, kıdem ve ihbar tazminatı haklarının da bugüne kadar ödenmediğini belirterek işe giriş tarihi olan 2000-2009 tarihleri arasında çalıştığının tespiti ile bu süreler içerisinde yatırılmayan primlerin davalı tarafından yatırılmasını ve bu hizmetlerinin diğer hizmetleri ile birleştirilmesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.000,00 TL kıdem tazminatı, 500,00 TL ihbar tazminatı, 1.000,00 TL yıllık ücretli izin alacağı, 1.000,00 TL fazla çalışma ücreti alacağı, 500,00 TL hafta tatili alacağı, ve 500,00 TL bayram izin alacağı olmak üzere toplamda 5.500,00 TL'nin kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı cevap dilekçesinde özetle, davacının kurumda çalışmadığı, kurum işçisi veya memuru olmadığının açık olduğunu, hiçbir kamu kurumunda hiçbir işçinin Sosyal Güvenlik Kurumu priminin eksik yatırılamayacağını, davacının bir an için kurum işçisi olduğun kabul etseler bile ortada haklı ve geçerli bir fesih olması nedeniyle davacının kıdem, ihbar, yıllık ücretli izin alacağı, fazla çalışma alacağı, hafta tatili alacağı, bayram tatili izin alacağının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece davanın kısmen kabulüne, fazla mesai, hafta tatili ve bayram tatili taleplerinin reddine karar verilmiştir.Temyiz:Karar davalı tarafından kanuni süresi içerisinde temyiz edilmiştir.Gerekçe: Sigortalılığa ilişkin “hizmet tespiti” davaları, sosyal güvenlik hakkına ilişkin olarak ortaya çıkan davalardır. Kanuni dayanağını 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 86/9. maddesinden almaktadır. Hizmet tespitine ilişkin davalar sosyal güvenlik hakkı ve kamu düzeni ile ilgili olup, kişi iradesi belirleyici etkiye sahip değildir.İşçilik haklarına ilişkin davalar ise, 4857 sayılı İş Kanunu'ndan kaynaklanmaktadır. Bu tür davalar, kişi iradesine önemli rol verilip, taraf anlaşmalarına geçerlilik tanınan, alacak ve tazminat türünde olan davalardır. Taraflar bu tür haklarından her zaman vazgeçebilir.Somut olayda davacı, davalı işverene ait işyerinde 2000-2009 tarihleri arasında çalıştığının tespitiyle, işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece hizmet tespiti davası ile alacak davası birlikte görülerek davacının istemleri kısmen hüküm altına alınmıştır.Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'ndan farklı olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda dava çeşitleri 105. ila 113. maddelerinde düzenlenmiş, eda davası (m. 105), tespit davası (m.106) ile belirsiz alacak ve tespit davası (m.107) ayrı ayrı maddelerde gösterilerek farklılıkları belirtilmiştir. Yine, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda ön sorun, hadise olarak düzenlenmesine rağmen bekletici sorunu düzenleyen genel bir hüküm yoktu. Buna karşılık, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun bekletici sorun başlığı altında düzenlenen 165. maddesinin 1. fıkrasına göre, bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.Dosya içeriğine göre, hizmet tespiti davası bu davaya göre öncelik taşıdığından ve söz konusu tespit davasında verilecek kararın tarafları bağlayıcı özelliği dikkate alındığında davacının hizmet tespitine ilişkin taleplerinin alacak davasından tefrik edilip ayrı bir esasa kaydedilmesi, tespit davasının alacak davası yönünden bekletici mesele yapılarak kesinleşmesinin beklenmesi ve sonucuna göre alacak davası bakımından karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.