Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1953 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 9410 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: Bakırköy 7. İş MahkemesiTARİHİ: 04/10/2010NUMARASI: 2010/477-2010/701Davacı vekili müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işverence geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine karar verilmesini, çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer hakları ile işe başlatmama tazminatının belirlenmesini istemiştir.Davalı işveren, davacının sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin içeriğine ve şekline göre belirli nitelikte olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar davalı işveren tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasında fesih tarihi itibariyle işverence otuz veya daha fazla işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı ve dolayısıyla davacının iş güvencesi kapsamında kalıp kalmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesidir.4857 sayılı Kanun’un 18. maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerinde çalışmak gerekir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan sayısı bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. İşçi sayısına ilişkin bu hüküm nispi emredici olduğundan, daha az işçi sayısını öngören sözleşme hükümleri geçerli kabul edilmektedir.Otuz işçi sayısının belirlenmesinde fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih itibariyle belirli-belirsiz süreli, tam-kısmi süreli, daimi-mevsimlik sözleşmelerle çalışan tüm işçiler dikkate alınır.Dosya içeriğinden, davacının 01.08.2009 tarihinde itibaren davalı işyerinde çalıştığı, işyerindeki yapısal ve teknolojik değişim sonucu ile ayrıca işe geç ve düzensiz gelmeyi alışkanlık haline getirdiği gerekçesi ile davacının iş akidinin 14.06.2010 tarihli yazılı bildirimle feshedildiği anlaşılmaktadır. İşçinin 4857 sayılı Kanun’un 18. maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanması için işyerinde otuz veya daha fazla işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığının resen araştırılması gerekir. İşyerinin fesih tarihindeki SGK'na bildirilen aylık bordrosunda çalışan sayısı 26 kişi iken davalının ibraz ettiği ücret bordrolarında çalışan sayısının toplamda 31 kişi olduğu ancak bu bordrolarda, inşaat dosyasında 3 kişi, Zeytinburnu PVC dosyasında 3 kişi ve fabrika dosyasında 26 kişi çalışanın adlarının yazılı olduğu görülmektedir. Mahkemece davalı işyerinde fesih tarihinde aynı iş kolu kapsamında çalışan işçi sayısı açıkça belirlenip işçi sayısı hakkındaki çelişki giderilmeden esasa ilişkin değerlendirme yapılarak karar verilmesi bozma nedenidir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.02.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.