Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19402 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5007 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin ... işçi olarak çalıştığını, özelleştirme sonrasında ... ... Müdürlüğüne memur olarak atamasının yapıldığını, burada 2 yıl 7 ay çalıştıktan sonra emekli olmak amacıyla Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat ettiğini ancak talebine olumsuz cevap verildiğini, İş Mahkemesinin 2009/354 esas sayılı dosyasıyla açtığı dava sonucunda müvekkilinin sigortalılık başlangıcının 01.04.1979 tarihi olduğunun ve 01.02.2009 tarihi itibarıyla yaşlılık aylığına hak kazandığının tespit edildiğini, bu kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, bu ilam gereği yaşlılık aylığı bağlandığını ancak davalı kurum tarafından kıdem tazminatı ödemesi yapılmadığını belirterek, kıdem tazminatı alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacının yaşlılık aylığı bağlanması talebiyle yaptığı başvurunun ... tarafından 25 yılını doldurmadığı gerekçesiyle reddedildi??ini, açtığı dava sonucunda ... yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespit edildiğini, davacı en son memur statüsünde iken emekliye ayrılmış olduğundan kıdem tazminatına hak kazanamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının 04.07.2006 tarihinden itibaren memur statüsünde ... çalışması sebebiyle kıdem tazminatı istemine ilişkin olarak 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesine göre, iş mahkemelerinin görevi “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş sözleşmesinden veya iş kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi”dir.4046 sayılı Kanun'un 22. maddesine 4. fıkrasına göre "...Bu maddenin birinci fıkrasına göre diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmek üzere Devlet Personel Başkanlığına bildirilen personelin, kuruluşun kamu tüzel kişiliğinin sona erdiği tarihten, yeni kurumlarında göreve başlayacakları tarihi takip eden aybaşına kadar geçecek süreye ilişkin olarak eski kadro veya pozisyonlarına ait aylık, ücret, varsa ikramiye ve ücrete bağlı diğer malî hakları ile yeni kurumlarında göreve başlayacakları tarihe kadar geçecek süredeki sosyal hak ve yardımları (harcırah, sağlık giderleri, cenaze giderleri ve ölüm yardımı) Özelleştirme Fonundan ödenir ve bunlardan ... tâbi olanların bu süre içinde Sandıkla olan ilgileri devam eder. Eski görev yerinden alınan aylık ve diğer malî haklar için borç çıkarılmaz ve kurumlar arasında herhangi bir hesaplaşma yapılmaz. ... bildirildikleri tarihten yeni görev yerlerine başlayacakları tarihe kadar geçecek süredeki aylık ve ücretlerindeki artışlar, beşinci ve altıncı fıkraların uygulanmasında dikkate alınmaz. Bu personelden nakil sürecinde emekli olanlara ... ödenen emekli ikramiyeleri, makam, görev ve temsil tazminatları ile ölüm yardımları, ödenmesini takiben iki ay içerisinde faturası karşılığında ... tarafından ... ödenir. Nakil hakkına sahip olarak iş kanunlarına tâbi çalışmakta iken özelleştirme uygulamaları nedeniyle istihdam fazlası personel olarak belirlenenlerden, kararın kendilerine tebliği tarihinden başlayarak on gün içinde nakil hakkından vazgeçtiğini beyan edenlerin iş sözleşmeleri feshedilmiş sayılır ve bunların ihbar ve kıdem tazminatları Özelleştirme Fonundan karşılanır. Kuruluşun özelleştirme uygulaması sonucu nihai devir işlemlerinin onaylanmasına ilişkin kararın Resmi Gazetede yayımından itibaren on gün içinde nakil hakkından vazgeçtiğini çalıştığı kuruluşa yazılı olarak bildiren nakil hakkına sahip iş kanunlarına tâbi personelin de iş sözleşmeleri feshedilmiş sayılır ve bunların ihbar ve kıdem tazminatları Özelleştirme Fonundan karşılanır. Diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmek üzere isimleri ... bildirilenlerden; nakil süreci içerisinde kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde iş sözleşmeleri sona erenlerin kıdem tazminatları da Özelleştirme Fonundan ödenir. İş kanunlarına tâbi olarak çalışmakta iken, bu madde gereğince diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen personele kıdem tazminatı ödenmez ve bunların önceden kıdem tazminatı ödenmiş süreleri hariç, kıdem tazminatına esas hizmet süreleri 5434 sayılı ... Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyelerinin hesabında dikkate alınır..." denmektedir. Davacı memur statüsünde kamu kurumuna nakil olmuştur. Kıdem ödemesi yapıldığına ilişkin bir iddiada yoktur. Davacının kıdem tazminatı alamayacağı, söz konusu sürelerin emekli sandığı tarafından emekli ikramiyesinde dikkate alınması gerektiği, son çalışması olarak statü hukukuna tabi olduğu ve 4857 sayılı Kanun kapsamında kalmadığı, bu sebeple davanın esastan reddinin hatalı olduğu, mahkemece davacının tüm talepleri yönünden yargı yolu caiz olmaması sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmemiş olması isabetsiz olup bozma sebebidir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.