Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 19379 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9910 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin davalı nezdinde kasap olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin haksız feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalı ve davacı vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında yapılan ödemelerin ne şekilde mahsup edilmesi gerektiği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Somut olayda davalı tarafından dava tarihinden önce ve dava tarihinden sonra olmakla beraber ıslah tarihinden önce bir kısım ödemeler yapıldığı anlaşılmaktadır. Söz konusu ödemelerin kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi olduğu konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı gibi ödemelerin dayanağını oluşturan bordro ve belgelerden de bu ödemelerin kıdem ve ihbar tazminatı için yapıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyleyken mahkemece söz konusu ödemelerin önce fazla çalışma ücretinden akabinde de bakiyesinin kıdem tazminatından mahsubu yerinde değildir.Diğer taraftan ödemenin bir kısmı dava tarihinden önce ve ıslah tarihinden sonradır. Ödemenin yapıldığı banka kayıtlarıyla sabit olmasına ve davacı tarafından da bu ödeme kabul edilmesine rağmen ıslahta bu ödeme dikkate alınmaksızın talep artırımı yapılmıştır. Bir üst paragrafta ifade edildiği gibi mahsup işlemi gerçekleştirildikten sonra ödemeye rağmen ıslah edilen kısmın reddi ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin buna göre belirlenmesi gerekirken bunun yapılmaması da doğru olmamıştır.Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda da brüt alacaktan net ödeme mahsup edilmiştir. Bu hesap yöntemi de hatalı olup bozmayı gerektirmektedir.3-Mahkemece ulaşılan sonuca göre ise, ret edilen kısmın çok üzerinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilerek Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine aykırı hüküm kurulması isabetsizdir. Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.