MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Davacı işçinin iş sözleşmesinin işverence haklı sebeple feshedilip feshedilmediği hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.4857 sayılı İş Kanunu' nun 25/2-d. bendinde “İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi.” hali işveren için haklı fesih sebebi olarak düzenlenmiştir. 4857 sayılı Kanun'un 84. maddesinde ise, iş yerine sarhoş veya uyuşturucu madde almış olarak gelmenin ve iş yerinde alkollü içki veya uyuşturucu madde kullanmanın yasak olduğu düzenlenmiştir. Somut olayda, davalı işveren iş yerinde 25.02.2004-14.10.2010 tarihleri arasında çalışmış olan davacı işçinin iş sözleşmesinin 15.10.2010 tarihli fesih bildirimi ile “ iş yerinde çalışma düzenine uymayan davranışlarda bulunduğu, işe geç geldiği, izinsiz ve mazeretsiz işe gelmediği, bunlarla ilgili olarak 09.01.2009 ve 05.03.2010 tarihli ihtarname ile 12.04.2010, 04.03.2010, 13.07.2010 tarihli tutanakların tebliğ edildiği, gerekli uyarıların yapıldığı, işveren ve işveren vekili tarafından verilen görevleri yerine getirmediği, işi savsakladığı, 14.10.2010, 12.06.2010, 05.12.2009 tarihli tutanakların tebliğ edildiği, yapmakla ödevli bulunduğu görevlerini yerine getirmediği ve işine gerekli özeni göstermediği” gerekçeleriyle bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedildiği anlaşılmaktadır. Dosya içindeki 14.10.2010 tarihli tutanakta; "Davacının baş kasabın verdiği görevi yerine getirmediği, görev verilen yerde bulunmadığı, işi savsakladığı, ayrıca iş yerine alkollü gelerek diğer çalışan işçilerin huzurunu kaçıracak davranışlarda bulunduğu"nun yazılı olduğu, tutanağın ..., ... ve ... isimli işçiler tarafından tarafından imzalandığı da dosya kapsamı ile sabittir. Tutanak tanıklarından ... ve ... tanık olarak dinlenmiş ve tutanak içeriklerini doğrulamışlardır. Hatta davacının daha önce de iş yerine alkollü olarak geldiğini, ancak patrona bildirmediklerini beyan etmişlerdir. Davacının en son 14.10.2010 tarihinde iş yerine alkollü olarak geldiği dosya kapsamı ile sabit olup, fesih bildiriminde bu tutanak da fesih sebebi olarak gösterildiğine göre; davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun'un 25/2-d. bendi gereğince işverence haklı olarak feshedildiğinin kabulü dosya içeriğine daha uygun düşecektir. İş sözleşmesi işverence haklı olarak feshedilen işçi kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağından, anılan alacakların reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.