Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19256 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9725 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ve fazla mesai alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş ve taraflar avukatlarınca duruşma talep edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davacının davalı şirkette 08.08.2002 tarihinde işe başladığını, reyon görevlisi olarak çalışmaya başladığını, işe girdiği tarihten itibaren sürekli fazla mesai yaptığını fazla mesai ücretlerinin kısmen ödendiğini, büyük bir kısmının ödenmediğini, davalı işveren tarafından çalışma şartlarında değişiklik yapılmayınca ....Noterliği 17.04.2012 tarih ve 07359 numarası ile davalı şirkete ihtarname göndererek ödenmeyen fazla mesailerinin ve diğer ücretlerinin ödenmesi konusunda talepte bulunduğunu, davalı işyeri ise davacıya kullanılmayan yıllık izinlerini kullandırmak istediğini şifahi olarak bildirdiğini ve izin süresi sonuna kadar işyerine gelinmemesini isteyince davacının 1.ihtarnameyi çektiğini, izin süresi sonuna kadar da işyerine gitmediğini bildirdiği, izin süresi sonunda ise işe başladıktan birkaç gün sonra kendisine şirketin İstanbul daki başka bir şubesinde çalışması gerektiğini, istanbula tayin edildiği, eğer İstanbuldaki şirkette çalışmazsa da zaten bu işyerinde çalışamayacağı şeklinde zorlayıcı hukuk dışı bir tavırla karşılaşınca 3.kez ihtarname göndererek haklı sebeple iş sözleşmesini feshettiğini söz konusu şirkete bildirdiğini, bu nedenlerle 1.500,00 TL kıdem tazminatının işe giriş tarihinden itibaren ödenmeyen fazla mesai ücretlerinin 500 TL si ve yıllık izin ücretlerinin de 250,00 TL'si olmak üzere toplam 2.250,00 TL'nin davalıya ihtarın tebliğ tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi işletilerek davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 14.01.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile dava miktarını 21.741,07 TL arttırmıştır.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili özetle açılan davanın haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacının müvekkil şirkette 08.08.2002 ile 05.07.2012 tarihleri arasında çalıştığını, hak ettiği yıllık izinlerini kullandığını, izin dönüşü kendisine verilen görevi kabul etmediğini iş sözleşmesini feshettiğini, kendisinin banka hesabına 10.717,35 TL kıdem tazminatı ödemesinin yapıldığını, talep edilen kıdem tazminatı isteminin reddi gerektiğini, Borçlar Kanunu'nun 126/3. maddesine göre işçi ücretlerine ilişkin davaların beş yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, fazla çalışma alacaklarının da bu tür alacaklar olduğunu, zamanaşımına uğradığını, kendisine ödenmemiş bir alacağın bulunmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Karar davacı ve davalı vekilllerince temyiz edilmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacının ve davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında yıllık izin kullanılıp kullanılmadığı uyuşmazlık konusudur.Mahkemece fesh tarihi taleple bağlı kalınarak denilmek suretiyle 17.04.2012 tarihi olarak kabul edilmiş ise de dosya içerine göre iş sözleşmesinin 05.07.2012 tarihinde feshedildiği anlaşılmaktadır. Davacının 14.05.2012-23.06.2012 tarihleri arasında yıllık izin kullandığı yönüneki kabul beyanı nazara alınmadan yıllık izin alacağının hesaplanması hatalıdır.3-Yukarıda belirtildiği üzere fesih tarihi 05.07.2012 tarihi olmasına rağmen hizmet süresinin 08.08.2002-17.04.2012 tarihleri olarak belirlenmesi, kıdem tazminatına 17.04.2012 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi hatalıdır.4-Davacının temyiz itirazı yönünden ise; davacı lehine hükmedilen vekalet ücreti uyuşmazlık konusudur.Hüküm tarihinde yürürlükte bulınan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 6. maddesi uyarınca Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur.Davacı dava dilekçesinde 1.500,00 TL kıdem tazminatı alacağının tahsilini talep etmiş, yargılama devam ederken 31.07.2012 tarihinde delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce davalı işveren tarafından kıdem tazminatı karşılığı davacının hesabına yatırıldığı anlaşılmıştır. Davacı lehine kabul edilen miktarlar ek olarak 1.500,00 TL miktarındaki talepten öncelikle mahkemece kabul edilen miktar düşülmeli sonrasında tarifece hesaplanacak ücretin yarısı kadarının eklenmesi gerekir. Bu hususun gözetilmemesi hatalıdır.Sonuç : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.