MAHKEMESİ : Çankırı 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/04/2013NUMARASI : 2011/70-2013/170 Hüküm süresi içinde davalı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin davalı idareye ait yurtta 01.09.2000-31.12.2010 tarihleri arasında değişik alt işverenler nezdinde aşçı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı idare vekili, husumet itirazları olduğunu, davacının kendi işçileri olmadığını, kurumun ihale makamı olduğunu, sorumluluğu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Diğer davalılardan E. S. Şirketi vekili, davacının kurumun işçisi olduğunu, kendi dönemleri için bütün alacaklarının ödenip haklarının kullandırıldığını ifade ederek davanın reddini istemiştir.Mahkerne Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin iş sözleşmesinin haklı bir sebep yokken işverence feshedildiği, diğer taleplerine ilişkin alacakları da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı işçinin fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil çalışması yapıp yapmadığı ile bu çalışmaların ispatı ve ücretlerinin hesaplanması konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Somut olayda; fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil çalışmasının davacı şahit beyanlarıyla ispat edildiği görülmektedir. Tanıklardan bir tanesi 2004 yılında diğeri 2005 yılında emekli olan kişilerdir. Bir diğer davacı şahidi ise 2009-2011 yıllarında davalı idarede çalışmıştır. Davacı şahitlerinin davalı işyerindeki çalışma süreleri itibariyle 2005 yılında emekli olan şahidin emekli olduğu tarih ile 2009 yılında işe başlayan davacı şahidinin işe başladığı tarih arasındaki davacının çalışmasına ilişkin doğrudan bilgi ve görgü sahibi olmaları mümkün değildir. Bu itibarla davacı tarafından sözkonusu dönem için fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil çalışmasının yöntemince ispatlanamadığı gözardı edilerek bu dönemi de içine alacak şekilde fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil çalışması ücretlerine hükmedilmesi isabetsizdir. Diğer taraftan ulusal bayram ve genel tatili ücreti bakımından 2009-2011 yılları için davacı şahidi İ.. K..'nun beyanı diğer davacı şahitlerinden farklı olduğundan buna göre de ayrıca bir değerlendirme yapılmaksızın davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti talebinin hüküm altına alınması da yerinde değildir.3- Islah taraflara karşı tarafın muvafakati olmaksızın yapılan usul işlemlerini değiştirebilme imkanı veren bir usul hukuku kurumu olup, taraflar aynı davada bir defa ıslah yapma imkanına sahiptirler. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 176/2. maddesinde, "Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilirler" denilerek açıklanmıştır.Somut olayda, davacı tarafından bilirkişi raporu ve ek rapor doğrultusunda biri 03.10.2012 tarihinde diğeri ise 16.04.2013 tarihinde olmak üzere iki defa ıslah işlemi gerçekleştirilmiştir. Davacı tarafından ikinci ıslah işlemi fazla çalışma ücretinin ikinci kez artırılması şeklinde gerçekleştirilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere aynı davada tek bir ıslah işlemi yapılabileceğinden ikinci ıslah işlemi geçerli değildir. Mahkemece ikinci ıslah işlemine göre davacının fazla çalışma ücreti talebi hakkında karar verilmesi hatalıdır.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, 25.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.