Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1908 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 27420 - Esas Yıl 2014





.DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, ücret ile asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M. Hacıoğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, müvekkilinin 2001-2009 yılları arası daval...'a ait işyerinde, 2009-2010 yılları arası davalı ...'ın ...da bulunan işyerinde, 2010 -2011 yıllarında davalı...'ın...bulunan işyerinde çalıştığını, davalılar arasında organik bağ olduğunu, davacının ücretlerinin ödenmemesi, primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmaması ve hırsızlıkla suçlanması üzerine iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini beyanla ödenmeyen kıdem tazminatı, ücret, asgari geçim indirimi, yıllık ücretli izin ve fazla mesai ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalılar vekili, davacının her bir davalı yanından farklı zamanlarda farklı işyerlerinde çalıştığını, her bir iş yerinin bağımsız olduğunu ve aralarında herhangi bir bağ bulunmadığını, davacının iş sözleşmesinin son olarak devamsızlığı üzerine haklı sebeple feshedildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.Mahkemece toplanan deliller ile bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının kıdem tazminatı, ücret, fazla çalışma, yıllık ücretli izin, asgari geçim indirimi alacağı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.Kararı davalılar vekili tarafından süresinde temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine2-Davalılar arasında organik bağ bulunup bulunmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. İşçinin çalışmalarının birleştirilmesi için çalışmaların aynı işverene ait işyeri ya da iş yerlerinde geçmiş olmalıdır. Kural olarak aynı gruba ya da holdinge bağlı farklı tüzel ./..kişiliği haiz şirketlerde geçen hizmetlerin birleştirilmesi mümkün değildir. Ancak çalışma hayatında işçinin sigorta kayıtlarında yer alan işverenin dışında başka işverenlere hizmet verdiği, yine işçinin bilgisi dışında birbiri ile bağlantısı olan işverenler tarafından sürekli giriş çıkışlarının yapıldığı sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu gibi durumlar için “şirketler arasında organik bağ” dan söz edilerek kıdem tazminatına hak kazanma, hesap tarzı yönlerinden aralarında bağlantı bulunan bu işverenlerin birlikte sorumluluğu kabul edilmelidir. Somut olayda davacı işçi davalılara ait iş yerlerinde 2001-2011 tarihleri arasında çalıştığını ve davalılar arasında organik bağ bulunduğunu ileri sürmüş, davalılar ise davacının her bir davalı yanından farklı zamanlarda farklı iş yerlerinde çalıştığını, her bir işyerinin bağımsız olduğunu ve aralarında herhangi bir bağ bulunmadığını savunmuştur. Karara esas teşkil eden bilirkişi raporunda davalılar arasında organik bağ bulunduğu kabulü ile davacının 2001-2011 tarihleri arasındaki çalışmaları hesaplanmıştır. Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda dava konusu alacaklar hakkında karar verilmiştir.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde mahkemece davacının çalıştığı süreye ilişkin yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmıştır. Davacının çalışmalarının farklı iş yerlerinde ve işverenler yanında geçtiği gözetilerek yaptığı işler ve bunlara karşı aldığı ücretler belirlenerek her bir iş yerinde geçen çalışmalara dair işçilik alacaklarının ayrı ayrı hesaplanması gerekir. Yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.