Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1898 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 30411 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi 2-B..DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, ücret, asgari geçim indirimi, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkilinin 01.06.1998-30.05.2011 tarihleri arasında davalı işverenlikte şoför ve koruma görevlisi olarak çalıştığını, ücret ve fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi gerçek ücretin bordrolara yansıtılmaması nedeniyle iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini beyanla kendisine ödenmeyen kıdem tazminatı, ücret, asgari geçim indirimi, yıllık ücretli izin, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı ...vekili, davacının şirket ortağı olduğunu, İş Kanununa tabi çalışmasının bulunmadığını, fazla mesai talebinin yersiz olduğunu, yıllık izin kullanmadığı yönündeki iddiasının gerçek olmadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı Büyük ... duruşmalara katılmadığı, cevap dilekçesi de vermediği görülmüştür. Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak davacının kıdem tazminatı, ücret, fazla mesai, yıllık ücretli izin, hafta tatili, asgari geçim indirimi ve genel tatil ücreti alacağı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir Karar davalı...vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Davacı işçinin fazla mesai yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Dosya içeriğinden davacı işçinin, 01.08.1999-30.05.2011 tarihleri arasında aralıklı olarak davalı iş yerlerinde çalıştığı, davacının davalı iş yerinde haftanın yedi günü ./..08:00-24:00 saatleri arası çalıştığını iddia ettiği, davalı tarafınsa davacının iddia ettiği çalışma düzenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunduğu, karara esas teşkil eden bilirkişi raporunda 15.06.2006-30.05.2011 tarihleri arası dönemde davacı tanık beyanlarına göre davacının ayda üç hafta, haftanın yedi günü 08:00-23:00 saatleri arası günlük iki saat ara dinlenme ile günde dört buçuk fazla mesai yaptığı ayda bir hafta ise altı gün çalıştığı kabulüne göre %40 takdiri indirim yapılarak hesaplama yapıldığı, mahkemece hesaplanan fazla mesai alacağının kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamında dinlenen davacı tanık beyanlarından davacının davalı işyerinde 2009 yılına kadar şef olarak çalıştığı sonrasında ise şoför olarak çalışmaya devam ettiği, davacı tanığı ...'ın beyanlarında davalı işyerinde çalışmaya başladığında, davacının işyerinde şoför olarak çalıştığını ifade ettiği ve tanığın bu ifadesine göre davacının şef olarak çalıştığı 2009 yılından önceki döneme ilişkin bilgisinin olmadığı, davacının şef olarak çalıştığı dönemdeki çalışma düzenine dair davacı tanığı ...'un, dosya arasına alınan davalı...ye karşı açtığı işçilik alacaklarına ilişkin dava dilekçesinde davalı işyerinde haftanın altı günü 08:30-19:00 saatleri arası çalıştığını beyan ettiği anlaşılmaktadır. Hal böyle iken davacı, 2009 yılına kadar olan dönem için kabul edilen şekilde çalıştığını ispat edememiştir. Davacının 2009 yılına kadar olan dönem için davacı tanığı ...'un dava dilekçesinde beyan ettiği şekilde haftanın altı günü 08:30-19:00 arası çalıştığı ispat ettiği gözetilmeden tüm çalışma dönemi için yazılı şekilde fazla mesai hesaplanması isabetsizdir. Davacının 15.06.2006-01.01.2009 arası dönemdeki fazla çalışması ispat edilen çalışma düzenine göre hesaplanmalı, takdiri indirim hususunda, davalı yönünden usuli kazanılmış haklar da dikkate alınarak karar verilmelidir.3-Davacının hafta tatili alacağı davacı tanık beyanlarına göre hesaplandığı, yukarıda açıklandığı üzere, davacı tanığı ...'un dava dilekçesinde beyanlarına göre, davacının 15.06.2006-01.01.2009 arası dönemdeki hafta tatili çalışmasını ispat edemediği anlaşılmış olup bu döneme ilişkin olarak hafta tatili alacağının reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur.4-Ödeme itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir. Kural olarak, yargılama aşamasında sunulmayan deliller, temyiz veya karar düzeltme aşamasında sunulamazlar. Bu kuralın tek istisnası, dayanılıp sunulan delilin o davaya konu olan borcu kesin olarak ortadan kaldıran bir nitelik taşımasıdır. Borcun ödendiğini gösteren makbuz veya ibraname bu istisnanın tipik örneğidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 27.01.2010 tarih ...karar sayılı kararı)Somut olayda, davalı işveren tarafından dosyaya, 20.02.2014 havale tarihli temyiz dilekçesi ekinde, asgari geçim indirimi tahakkuku bulunan imzalı ücret bordroları ibraz edildiği görülmektedir.Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, davalının dosyaya sunduğu belgeler konusunda davacının beyanı alınmalı ve sonucuna göre davacının ücret ve asgari geçim indirimi alacakları hakkında yeni bir değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.