Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18689 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 34998 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, ücret farkı, ikramiye farkı, fazla çalışma farkı ile yıllık izin farkı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davacının 1993 yılında üretim işçisi olarak işe başladığını, 1997 yılında 4. sınıf usta yardımcısı olarak Alsancak sigara fabrikasında çalıştığını, 2006 yılından itibaren de Çiğli Karşıyaka Gümrük işleri ihracat şubesine müdüriyet onayıyla gönderildiğini ve 14.11.2011 tarihinde iş sözleşmesinin feshedildiğini, ücrete bağlı alacaklarının 4. sınıf işçi üzerinden ödendiğini, ancak fiilen ihracat şubesinde gümrük başkatipliği yaptığını, Tekel'in tütün satışlarında yurt dışında yapılan sevkiyatlarda gümrükte yapılması gereken beyanname işlemleriyle yazışmaları yaptığını, bu işin karşılığı toplu iş sözleşmesine göre gümrük başkatibi 7. sınıf olduğunu, buna göre ücret ve ücrete bağlı işçilik alacaklarının eksik ödendiğini öne sürerek, fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, genel müdürlüklerince memur unvanlı kadroların yazıcı-hesapçı, santralci hariç münhal bulunan kadrolar için sınav yapıldığını, 2001 yılından itibaren özelleştirme kapsam ve programında bulunan müvekkili şirketin sürekli küçüldüğünü, hemen hemen tamamına yakın işyerlerinin kapatıldığını, istihdam fazlası ve nakle tabi personelin Devlet Personel Başkanlığına işçi statüsündeki istihdam fazlası personelin ise 4/C kapsamında diğer kamu kurumlarında istihdam edilmek üzere iş akitlerinin feshedildiğini, bu durumda bulunan müvekkilinden sınıf ve ünvan yükseltmesi sınavı açmasının da beklenemeyeceğini, işçi personelin ücretlerinin unvanlarına göre değil, kıdemine ve çalıştığı sınıfa göre belirlendiğini öne sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir. ./..Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.Gerekçe: Mahkemece yapılan keşif üzerine düzenlenen bilirkişi raporunda; tanık beyanları da dikkate alınarak davacının 2006 yılından itibaren gümrükten verilen bir şifreyi kullanmak suretiyle fiilen gümrük takip işlerini ilk altı aylık dönemde gümrük takipçisi, daha sonra gümrük baş takipçisi olarak istihdam edildiğinin anlaşıldığı, her ne kadar gümrük mevzuatı kapsamında gümrük idareleri nezdinde günlük işlemlerini sonuçlandırmaya yetkili olamayacağı açık ise de, mevzuat hükümlerine uyulmaksızın fiilen bu işlerde çalıştırılmış olmasının davacıyı bağlamayacağı, bunun davalının kendi iç idari sorunu olduğu şeklinde değerlendirildiği, bu itibarla, davacının toplu iş sözleşmesindeki skalada "Baş Nezaretçi" ünvanı altındaki gümrük takipçisinin (c) VII. Gümrük Baş Takipçisinin VII. Ücret sınıfında yer alması ve bu ücret sınıfından ücretlerinin ödenmesi gerektiği değerlendirilmiş ise de bilirkişi kanaatinin oluşmasına katkı sağlayan ve davacı işçinin yaptığı kabul edilen gümrük işlemlerinin neler olduğu açıklanmadığı gibi buna ilişkin belgelere de dosya arasında rastlanılmamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının sınıfının belirlenmesi konusundaki değerlendirme soyut kalmıştır Mahkemece, davacının hangi tarihte sendika üyesi olduğuna dair belge ile uyuşmazlık konusu dönemlerin tümünde işyerinde geçerli olan toplu iş sözleşmeleri getirtilerek, davacının, fiilen gümrük baş takipçiliği yaptığını iddia ettiği dönem için, yaptığı bütün gümrük işlemlerine varsa görevlendirmelerine dair kayıtlar getirtilerek veya yerinde incelenerek hazırlanacak uzman bilirkişi raporuyla, fiilen yaptığı iş ve bu işi hangi tarihten itibaren yaptığı tespit edildikten sonra, yaptığı işin karşılığı olan sınıfı toplu iş sözleşmesindeki düzenlemeler uyarınca belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yeterli olmayan, bilirkişi raporuna dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.Sonuç :Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.