Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18682 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9146 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı ve davalılar .... ve ... Ltd. Şti. avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesini haksız sona erdirildiğini beyan ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı ...Ş. ve ... Tıbbi Görüntüleme şirketlerinin vekili, davacının diğer davalı şirket çalışanı olduğunu hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür Diğer Davalı ... Tıp Merkezi Şirketi zamanaşımı süresinin dolduğunu iddiaların doğru olamdığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulü ile alacaklardan davalıların müteselsilen sorumlu olduğuna karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davacı vekili ile davalılar ... ve ... şirketi vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Gurup şirketleri veya holdingler bünyesinde yer alan çalışmalar açısından; çalışma hayatında işçinin sigorta kayıtlarında yer alan işverenin dışında gurubun başka şirketlerine hizmet verdiği, yine işçinin bilgisi dışında birbiri ile bağlantısı olan bu şirketler tarafından sürekli giriş çıkışlarının yapıldığı sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu gibi durumlar için sadece “şirketler arasında organik bağ"' dan söz edilerek işçilik alacaklarının aralarında bağlantı bulunan bu işverenlerin birlikte sorumluluğuna gidilmesi veya birden fazla şirkette geçen çalışmaları için sadece birinin sorumluluğunun yeterli görülmesi de mümkün olmayacaktır. Çünkü aynı guruba ait olan şirketlerin aralarında özellikle ortaklık yapısı iş adresleri gibi konularda organik bağ bulunması da olağandır. İşçilik alacaklarının belirlenmesi noktasında kural olarak aynı guruba ya da holdinge bağlı farklı tüzel kişiliği haiz şirketlerde geçen hizmetlerin birleştirilmesi mümkün olmayacaktır. Holding veya grup şirketlerden birinde çalışan bir işçinin açtığı işçilik alacaklarının davasında, işverenlerin sorumlulukların belirlenmesi için şirketler/işverenler arasında iş sözleşmesi devri, asıl işveren alt işveren ilişkisi veya birlikte istihdam olgularının bulunup bulunmadığının somut olarak belirlenmesi gerekir.Somut olayda davacının sosyal güvenlik kurumu ve işyeri kayıtlarına göre uyuşmazlık dönemi çalışmasının bütünü davalı ... Tıp Merkezi şirketine ait işyerinde geçtiği anlaşılmaktadır. Davalılardan ... Tıp Merkezi ve ... Tıbbi Görüntüleme Şirketlerinin 02.09.2008 tarihinde kurulan davalı ...Ş.'nin kurucu ortaklarından biridir. Davacının her iki şirket veya holding bünyesinde birden fazla şirket nezdinde çalıştığı veya şirketlere birlikte hizmet verdiği konusunda dosyada somut delil bulunmadığına, iş ilişkisinin sadece davalı ... Tıp Merkezi Şirketi uhdesinde geçtiğinin anlaşılmasına göre davada, ... ve ... Tıbbi Görüntüleme şirketlerinin taraf sıfatı bulunmadığından hakklarındaki davanın reddine karar verilmesi gerekir3-Dosyada yıllık izin formları davalı tarafından uygun bulunarak onanmıştır. Bu formlarda izin tarihleri ile izin dönüşü işe başlama tarihlerinin de yer aldığı görülmüştür. Bu belgelerin davacıya gösterilerek buradaki izin sürelerinin kullanılıp kullanılmadığı sorulup, davalının bu yöndeki itirazı karşılandıktan sonra varsa kullanılmayan yıllık izinlerin ücretinin belirlenmesi gerekir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.