Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 18659 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4882 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı işçi, iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın işverence feshedildiğini, bunun üzerine açılan işe iade davasının lehine sonuçlanarak kesinleştiğini, işe başlamak için başvurduğunu, ancak davalı işverenin işe başlatmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.Davalı ... vekili, davacının iş güvenliği hükümlerinden faydalanabilmesi için belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışması gerektiğini, ancak belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, bulunsa bile davalı idareye bu davada husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı şirkete usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen herhangi bir cevap vermemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında davacının işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretine hak kazanıp kazanamayacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Somut olayda, davacının işe iade davası sonrasında işe başlatma başvurusunu davalı alt işveren şirketin ticaret sicilinde yer alan adresine yasada belirtilen sürede yaptığı dosya kapsamına göre belli olmadığından boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı taleplerinin reddi gerekirken bu taleplerin kabulü hatalı olmuştur.3-Kabule göre de, hükmedilen alacaklara dava ve ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yöntemine uygun olmayan ve nasıl tebliğ edildiği belli olmayan alt işveren şirketin Adana adresi olduğu iddia edilen adrese yapılan tebligatın geçerli sayılması isabetsizdir. 4-Ayrıca, davalı Bakanlık vekilinin davacının ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı def'inde bulunmasına rağmen mahkemece zamanaşımı def'i değerlendirilmeksizin sonuca gidilmiştir. Dolayısıyla ıslah tarihine göre zamanaşımına uğrayan alacakların belirlenmesi yönünden bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, 28.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.