Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18610 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13116 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davacının, davalıya ait işyerinde yangın harekat merkezinde telsiz operatörü olarak çalıştığını, yangın sezonu dönemlerinde fazla çalışma yapmasına rağmen zamlı ücret ödemesi yapılmadığını belirterek, müvekkilinin fazla çalışma ücreti alacağı isteğinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, müvekkili kurum tarafından düzenlenen puantaj kayıtları doğrultusunda, davacının hak kazandığı tüm fazla çalışma ücreti alacağının bordrolara yansıtılmak suretiyle ödendiğini ifade ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, istek kısmen hüküm altına alınmıştır.Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir.Gerekçe:Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Fazla mesai yapıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. İmzalı ücret bordrolarında bu çalışmaların karşılığı olan ücretlerin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığı ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma ve genel tatil alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir.Dosya içeriğine göre davacının davalı işyerinde yangın ekibinde çalıştığı ve yangın sezonunda işyerinde 24 saat beklemek sureti ile görev yaptığı anlaşılmaktadır. Davacının üyesi olduğu sendika ile davalı arasında imzalan Toplu İş Sözleşmesinin 22/a maddesinde; haftada 45 saatten fazla yapılan her türlü çalışmaların fazla mesai sayılacağı, fazla mesai ücretlerinin saat ücretlerinin % 75 fazlası üzerinden ödeneceği, fazla mesailerin hesabında yarım saatten az sürelerin yarım saat, yarım saati aşan sürelerin bir saat olarak değerlendirileceği” kabul edildikten başka (f) fıkrasında aynen "günlük mesai tabi olmadan yangın gözetleme kulelerinde ve ilk müdahale ekiplerinde çalışan işçilerden idareye ait veya kiralık binalarda hizmete hazır halde bekletilenlere bu şekilde bekletilen her gün için günde 3 saat fazla mesai ödeneceği, bunun dışındaki uygulanacak fazla çalışmalarda işverenin gerekli tedbirleri alacağı” kuralına yer verilmiştir. Açık olan bu düzenlemeye göre davacıya yangın sezonunda beklediği her gün için 3 saat fazla mesai ödemesi yapılmalıdır.Yargılama sırasında alınan raporda belirtilen şekilde hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde davacıya yaptığı fazla çalışma karşılığında serbest zaman kullandırıldığını belirterek, işveren onaylı izin formları ve olurlar içerir şekilde davacıya 01.11.2007 tarihinden itibaren 38 gün ve 21.02.2009 tarihinde 48 gün fazla çalışma iznini kullandığına ilişkin işçi dilekçeleri ve işveren yetkililerinin yazılarını ibraz etmiştir. Mahkemece bu belgeler değerlendirilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.