MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, ücret farkı, ikramiye farkı ve ilave tediye farkı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davalıya ait işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmelerinde yer alan ücret artış düzenlemelerinin davacıya geç ve eksik uygulandığını belirterek, ücret, ilave tediye ve ikramiye fark alacaklarının tahsilini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, gerekli ödemelerin tam olarak yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, talepler kısmen hüküm altına alınmıştır.Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında kıdem terfi primi hususunda ihtilaf mevcuttur. Talep konusu dönemde yürürlükte olan toplu iş sözleşmelerinin tamamında 25. maddede daimi işçi ile mevsimlik işçi tanımlar?? yapılmış ve 33. maddede kıdem terfi sadece daimi işçiler için öngörülmüştür. Davacı işçi yönünden mevsimlik statüde çalışılan dönem için kıdem terfi hesabı yapılmamalıdır. Başka bir anlatımla davacının henüz daimi kadroya alınmadığı, mevsimlik işçi olarak çalışılan dönem için kıdem terfi zammı hesabı ile yevmiye tespiti hatalıdır. Dosya içeriğine göre, davacı işçinin mevsimlik işçi olarak işe başladığı, 06.02.2001 tarihinde daimi kadroya alındığı anlaşılmaktadır. Tüm uyuşmazlık konusu süre için kıdem terfi primi uygulanarak hükme esas bilirkişi raporu düzenlenmesi hatalı olup, davacıya daimi kadroya alındığı tarihten itibaren kıdem terfi uygulaması yapılmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir.3- 2821 sayılı Kanun'un 25. maddesine göre, üyelikten çekilme notere başvurma tarihinden itibaren bir ay sonra geçerlidir, çekilenin bu bir aylık süre içerisinde başka bir sendikaya üye olması halinde yeni sendika üyeliği bu sürenin bitimi tarihinde kazanılmış sayılır. Somut olayda, davacının 14.dönem toplu iş sözleşmesi tarafı Türkiye Orman İş Sendikası üyeliğinden 19.02.2009 tarihinde çekildiği ve 1. dönem toplu iş sözleşmesi tarafı Öz Orman İş Sendikası üyeliğine 09.03.2009 tarihinde kabul edildiği anlaşılmaktadır. 1.dönem toplu iş sözleşmesinin 4/5.maddesi düzenlemesine göre, toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihte sendika üyesi olmayan ve dayanışma aidatı ile de geriye doğru toplu iş sözleşmesinden yararlanma imkanı bulunmayan işçilerin toplu iş sözleşmesinden işverence yararlandırılmaları, dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 36. maddesine uygun olarak taraf işçi sendikasının yazılı muvafakatına bağlı tutulmuştur. Dosya içeriğinden Öz Orman İş Sendikası tarafından davacıya yazılı şekilde toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceğine dair muvafakat verilip verilmediği anlaşılamamaktadır. Hükme esas bilirkişi raporunda işçinin 1. dönem toplu iş sözleşmesinden yararlandığı kabulü ile hesaplamalar gerçekleştirilmiş olduğundan, bu hususun netleştirilebilmesi için mahkemece ilgili sendikaya yazılarak, davacının 1. dönem toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanmadığı kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmelidir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.