MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ile hafta tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının iş sözleşmesinin usulsüz işlemleri sebebi ile haklı olarak feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.Somut olayda; soruşturma tarihi itibari ile davalı işveren işyerinde Erzurum Şubesi ticari pazarlama yönetmeni olarak çalışan davacı işçinin iş sözleşmesinin; Teftiş Kurulu Başkanlığının 23 Mart 2010 tarih, 820 numaralı Soruşturma Raporuna konu araştırma ve incelemeler neticesinde, para girişi olmaksızın ... lehine kasadan fiktif EFT yaptığı, firma lehine EFT' lerini gerçekleştirebilmek/ EFT' lerin sebep olduğu kasa açıklarını giderebilmek için diğer müşteri hesaplarını kullandığı, çeşitli tarihlerde kasayı yüksek tutarlarda açık ile kapattığı ve bu kasa açıklarının bir haftayı bulan sürelerde kapatılmasına imkan sağlayarak firmayı finanse ettiği, firma aleyhine gelen haciz ihbarnamesine rağmen işlemlerin firma ortağı . .. hesabından yapılmasına devam ettiği, ipotek borçlularından ... ile ... GKS üzerinde yer alan imzalarının kendileri tarafından atılmadığının değerlendirildiği, firmadan teminata alınan senetlerin gerçek olmadığı ve bu sebeple teminat açığına sebebiyet verdiği, kasa açıkları sebebiyle firmadan faiz adı altında kayıt dışı komisyon aldığı, gerek fiktif işlemler gerekse olmayan veya imzasız olan tahsil/ödeme dekontları sebebiyle Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi'ne ilişkin Yönetmeliğe aykırı davrandığı, . .. isimli müşteriye açıktan ödeme yaparak kasayı kullandırdığı, .... adına da fiktif tahsil/ödeme işlemleri yaptığının tespit edilmesi üzerine tazminatsız ve bildirimsiz olarak feshedildiği anlaşılmaktadır. Fesih sebebi yapılan işlem ve eylemler sebebi ile davalı ile davacı arasındaki iş ilişkisinin temelini oluşturan güven ilişkisinin sarsıldığının ve artık iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren yönünden çekilmez bir hal aldığının kabulü gerekir. Bu durumda; iş sözleşmesinin işverence işçinin doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan davranışları sebebi ile haklı olarak feshedildiği anlaşılmakla; kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.