MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak sona erdirildiğini ileri sürerek, ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı işveren vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. Gerekçe: ...-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasındaki 28.08.2004 tarihinde sona eren iş ilişkisinin işçinin istifası ile sona erip ermediği uyuşmazlık konusudur.Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı hak sahibine karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran bir haktır. İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24. maddesinde düzenlenmiştir. İşçinin önelli fesih bildiriminin normatif düzenlemesi ise aynı yasanın 17. maddesinde ele alınmıştır. Bunun dışında İş Kanununda işçinin istifası özel olarak düzenlenmiş değildir. İş sözleşmesinin istifa ile sona ermesi halinde işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanması mümkün olmadığı gibi, ihbar ve kıdem tazminatlarına da hak kazanılamaz. Bundan başka işçinin işverene ihbar tazminatı ödemesi yükümü ortaya çıkabileceğinden istifa türündeki belgelerin titizlikle ele alınması gerekir. İmzaya itiraz ya da metin kısmına ilaveler yapıldığı itirazı mutlak olarak teknik yönden incelenmelidir.Somut olayda; davalı tarafça 28.08.2004 tarihli istifa dilekçesi sunulmuş olmasına karşın mahkemece buna ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Davacı vekili 04.03.2012 tarihli dilekçesi ile istifa dilekçesinin müvekkili tarafından imzalandığını kabul etmekle birlikte dilekçede yer alan tarihin başka bir kalemle, sonradan atıldığını savunmuştur. Davacı tarafın bu beyanları üzerinde durularak 28.08.2004 tarihli dilekçe yer alan tarihin yazıldığı kalem ile davacının imzasını attığı kalemin aynı olup olmadığı, tarihe ilişkin yazının davacının eli ürünü olup olmadığı konusunda inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm tesisi hatalı olup bozma sebebidir.3-Taraflar arasında davacının son çalışma döneminde iş ilişkisinin kim tarafından sona erdirildiği uyuşmazlık konusudur.Davacı 12.12.2007 tarihinde iş kalmadığı gerekçesiyle Türkiye'ye gönderildiğini ve çağırılmadığını iddia etmiş, davalı ise iş sözleşmesinin davacının izin süresi sonunda izinden geri dönmeyerek eylemli olarak istifa etmiş olması sebebiyle sona erdiğini savunmuştur. Davalı tarafça tamamı el yazısı ile yazılmış 05.11.2007 tarihli 12.12.2007-28.12.2007 tarihleri arasında izin kullanmak istediğini belirtir, izin talep dilekçesi ile bu aya ilişkin izin ücreti tahakkuku içeren ücret bordrosu sunulduğu görülmektedir. Davacı tarafça, davacının uzun süre davalı tarafından çağrılmayı beklediği, ancak çağrılmayacağını anlayınca somut davayı açmaya karar verdiği belirtilmesine karşın dava tarihi de dikkate alındığında davacının kısa bir süre sonra 25.01.2008 tarihinde başka bir iş yerine girişi olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde iş sözleşmesinin davacı tarafça sona erdirildiğinin kabulü dosya içeriğine uygun düşmektedir. Bu doğrultuda davacının son dönem çalışması yönünden kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken kabulü hatalıdır. 4-Yıllık izin alacağına ilişkin hesaplamada bordrolarda yer alan ücret tahakkukları mahsup edilmiş ise de 05.09.2006 ile 20.09.2006 tarihleri arasında yıllık izin kullanılmasına yönelik talebinin dikkate alınmadığı görülmektedir. Yıllık izin belgesi değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi hatalıdır.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.