Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18369 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6590 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ...DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı avukatı ve ... tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18.06.2012 tarihinde ...Restoranda mutfak ve paket servisinde çalışmaya başladığını, 13.09.2012 yılında işten çıkarıldığını, tekrar 20.06.2003 yılında işe alındığını, 12.07.2005 tarihine kadar aralıksız çalıştığını, 2008 yılında başka bir işyerinde çalışmaya başladığında hiç sigortasının yapılmadığını öğrendiğini, iş yerinde her gün 08:00-01:00 saatleri arasında çalıştığını, hafta tatili kullanmadığını, genel tatillerde çalıştığını, yıllık ücretli izin kullanmadığını, ihbar ve kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti, hafta ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücretinin ödenmesine ve sigortalılık hizmet süresinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti:Davalı asil dilek??esinde özetle; Davanın haksız olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı kurum vekili dilekçesinde özetle; müdürlük kayıtları üzerinde yapılan incelemede, dava konusu 4.9200.01.0110911370.048.03 sicil numaralı iş yerinin Aktur Restoran işletmesinin 08.07.2006 tarihinden bu yana davalı ... adına kayıtlı olduğu, davacının bu iş yerinde çalışmalarına rastlanılmadığı, bu tür davaların kamu düzenine ilişkin olup, çalışma iddiasının resmi belgelerle ispatlanması gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, genel tatil, bayram ve yılbaşı ücreti taleplerinin reddine, davacının hizmet tespitine ilişkin talebinin yargılama usulü farklılığı nedeniyle söz konusu davadan ayrılmasına karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalılar temyiz etmiştir. ./..Gerekçe:Sigortalılığa ilişkin “hizmet tespiti” davaları, sosyal güvenlik hakkına ilişkin olarak ortaya çıkan davalardır. Kanuni dayanağını 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 86/9. maddesinden almaktadır. Hizmet tespitine ilişkin davalar sosyal güvenlik hakkı ve kamu düzeni ile ilgili olup, kişi iradesi belirleyici etkiye sahip değildir.İşçilik haklarına ilişkin davalar ise, 4857 sayılı İş Kanunu'ndan kaynaklanmaktadır. Bu tür davalar, kişi iradesine önemli rol verilip, taraf anlaşmalarına geçerlilik tanınan, alacak ve tazminat türünde olan davalardır. Taraflar bu tür haklarından her zaman vazgeçebilir.Somut olayda davacı, davalı işverene ait iş yerinde çalıştığının tespitiyle, işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece hizmet tespiti davası tefrik edilmiş alacak davası yönünden istemin kısmen kabulüne karar verilmiş ve hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'ndan farklı olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda dava çeşitleri 105. ila 113. maddelerinde düzenlenmiş, eda davası (m. 105), tespit davası (m.106) ile belirsiz alacak ve tespit davası (m.107) ayrı ayrı maddelerde gösterilerek farklılıkları belirtilmiştir. Yine, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda ön sorun, hadise olarak düzenlenmesine rağmen bekletici sorunu düzenleyen genel bir hüküm yoktu. Buna karşılık, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun bekletici sorun başlığı altında düzenlenen 165. maddesinin 1. fıkrasına göre, bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.Dosya içeriğine göre, hizmet tespiti davası bu davaya göre öncelik taşıdığından ve sözkonusu tespit davasında verilecek kararın tarafları bağlayıcı özelliği dikkate alındığında davacı tarafından davalı aleyhine açılan ve mahkemece bu davadan 06.12.2012 tarihli karar duruşmasında ayrılmasına karar verilen ve derdest olduğu anlaşılan hizmet tespiti davasının sonucu beklenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.