MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, sicil raporunun geçerli olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, davayı görevsizlik yönünden reddetmiştir.Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı, 15.10.2002 tarihinden itibaren davalı bünyesinde iş sözleşmesi ile çalıştığını, 2013 yılı sicil ve başarı değerlendirme raporunda kasıtlı olarak düşük not verildiğini belirterek, anılan raporun geçerli olmadığının tespiti ve tüm sonuçları ile ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili, davacının 2002 yılından itibaren iş sözleşmesi ile çalıştığını, davacının 2013 yılı sicil değerlendirmesinin TÜBİTAK sicil ve başarı değerlendirme esaslarına uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davaya bakmakla İdare Mahkemesi'nin görevli olduğu belirtilerek yargı yolu yanlışlığı sebebi ile usulden ret kararı verilmiştir.Kararı süresi içinde taraflar vekilleri temyiz etmişlerdir.Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin statü hukuku kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda davaya bakmakla hangi yargı yolunun görevli olduğu noktasında toplanmaktadır. 278 sayılı Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Kurulması Hakkında Kanunu'nun 17/1. maddesinde; "Kurumun Başkanı, danışmanları, araştırmacıları, yöneticileri ve her türlü personeli özel hukuk hükümlerine tabi olup bu kimseler hakkında 03.07.1939 tarihli ve 3659 sayılı Kanun ile açıkça hüküm konulmadıkça bunun yerine geçecek kanun hükümleri uygulanmaz. " düzenlemesine yer verilmiştir. Dosya içeriğine göre davacı, 2002 yılından itibaren davalı bünyesinde iş sözleşmesi ile çalıştığını belirterek 2013 yılı sicil ve başarı değerlendirme raporunun geçerli olmadığının tespiti ve tüm sonuçları ile ortadan kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, davacının sicil, atama, terfi ve derecesinin statü hukukuna göre belirlendiği gerekçesi ile idari yargı birimlerine görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak 278 sayılı Kanun'un 17/1. maddesi gereğince TÜBİTAK personeli özel hukuk hükümlerine tabidir. Davacı 2002 ve 2004 yıllarında İş Kanununa göre çalışmayı kabul ettiğine dair iş sözleşmesi imzalamış ve bu kapsamda çalışmaya devam etmiştir. Bu durumda taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi mevcut olup talebi incelemekle İş Mahkemeleri görevlidir. Mahkemece işin esasına girerek bir karar vermesi gerekirken yazılı gerekçe ile yargı yolu yanlışlığı sebebi ile görevsizlik kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Hükmün yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.