Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 18284 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26136 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, haftasonu ücret alacağı, fazla mesai, yıllık izin, bayram ve genel tatil ücreti, yol ve yemek parası, asgari geçim indirimi, aile ve çocuk yardımı ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkilinin davalı iş yerinde 02.11.2009 tarihine kadar çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı neden gösterilmeksizin feshedildiğini beyanla ödenmeyen işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkili ile davacı-arasında bir iş sözleşmesi olmadığını, idarenin ihale makamı konumunda olup asıl işveren sıfatının bulunmadığını, bu nedenle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.Davalı ...... vekili, davacının diğer davalının işçisi olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştirKararı davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz etmiştir.ı-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı ... Müdürlüğünün aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Davacı işçinin davalı ... işyerindeki hizmet süresi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/6. maddesi uyarınca, bir işverenden, iş yerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş ./..aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.Somut olayda davacı işçi, davalı asıl işveren işyerinde, temizlikçi personel olarak 14.02.1993-02.11.2009 tarihleri arasında çalıştığını ileri sürmüş, davalı asıl işveren ... ise davacının çalıştığı temizlik işlerine ilişkin olarak ihale yoluyla hizmet alımına ilk olarak 1995 yılı Haziran ayında başlandığını, bu nedenle davacının 14.02.1993-05.06.1993 tarihleri arası davalı işyerinde çalışmadığını savunmuştur. Mahkemece hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda davacının 14.02.1993-16.02.2007 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı kabul edilerek dava konusu alacaklar hüküm altına alınmıştır.Davacının kurum kayıtlarına göre, davalı ... işyerinde çalıştığını iddia ettiği 14.02.1993-05.06.1995 tarihleri arası yaklaşık iki yıl dört aylık dönemde çalıştığı bildirilen şirketlerle davalı İdare arasında herhangi bir hizmet alım sözleşmesi bulunmadığı, söz konusu şirketlerin, davacının işe giriş bildirgelerinde işyeri adresi olarak Ankara Posta İşleme Merkezi ve TCDD Genel Müdürlüğü'nü bildirdikleri anlaşılmış olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının 14.02.1993-05.06.1995 tarihleri arası çalıştığı dava dışı işverenlerle davalı asıl işveren ... arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu konusunda herhangi bir kanıt bulunmadığı ve söz konusu dönemde davalı işyerinde çalıştığını ispatlayamadığı bu nedenle davacının anılan döneme ilişkin taleplerinin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.